12. Yıl Özel: Binbir Gece Masalları
Hikâye anlatmak antik bir ihtiyaç. Biz de yavaş yavaş zamanın kendisine dönüşüyoruz. Saniyeler hiç tereddüt etmiyor. Çanlar bir kere daha…
Sayı #140: “Hapishane Öyküleri”
Gardiyanların telaşı. Kaçış ihtimali. Aşılması gereken sınırlar. Kazılan tüneller ve kaşıklar. Öykülerin her şeyi mümkün kılma gücü hayret verici. Anlattıkça…
Sayı #139: “Vampir Öyküleri”
Güneş battığında perdeler dalgalanmaya başlıyor. Dışarısı tekin değil. Ama evde de yalnız değiliz. Kanımıza talip olan tek şey “onlar” değil….
Sayı #138: “Öğrenci Öyküleri”
Büyük bir bahçe. Yaşlı ağaçlar, taş binalar ve müzik var. Güneş orada. Ay ve yıldızlar da. Sırayla sahne alıyor, selam…
Sayı #137: “Peri Öyküleri”
Efsaneleri seviyoruz. Burada değiller. Şimdi değiller. Geçmişin keskin kolları onların sınırlarını çiziyor. Periler bu hudutların en saklı noktalarında bize el…
Sayı #136: “Mikroçip Öyküleri”
136. sayı ve yeni yıl. Kayıp Rıhtım 13. yaşını kutlarken Öykü Seçkisi de 12. yılına doğru hızla sürükleniyor. Bu defa…
Sayı #135: “Zombi Öyküleri”
Kurmacanın bizi gerçek hayat kadar şaşırtmayı başaramadığı bir yıl oluyor. Tam şu an, bir zombi salgınının başladığı haberi gelse durumu…
Sayı #134: “Gölge Öyküleri”
Peşinizde. Ondan kurtulamıyorsunuz. Asla yeterince hızlı koşamayacaksınız. Birlikte yaşamayı öğrenmek tek çözüm. Ya da güneş açıları üzerine kafa yorabilirsiniz. Bunun…
Sayı #133: “Çiftlik Öyküleri”
Gözlerinizi bir çiftlikte açtınız. Ahırdan hayvanların sesleri geliyor. Odadaki hava şaşırtıcı derecede temiz. Gökyüzünde bulutlar yok. Yataktan çıkıp aşağı indiğinizde,…
Sayı #132: “Araf Öyküleri”
Araf’ta sıkışıp kalmak bazen bir hikâye anlatmak için en doğru noktadır. Gidecek yeriniz yok. İyi ya da kötü yok. Her…
11. Yıl Özel: Yanan Zürafa Öyküleri
2020’de söndürme şansımızın olmadığı yangınlarla tanıştık. Hepsini tek tek saymak can sıkıcı. Oysa bunun bir kutlama olması gerekiyor. Çünkü Kayıp…
Sayı #130: Masal
Bazen iyi anlatılmış bir masal tüm korkularınızı unutturabilir. Olmak istemediğiniz yerde olmaya kısa bir mola. Kapıların dışındaki hain karanlığa dur…
Sayı #129: “Virüs Öyküleri”
Tarihe tanıklık etme hissinden yorulduk. Felaketler sırayla kapıdan içeri giriyor. Elleri dolu. Hoş gelişler, hayırlı oluşlar. İçeri geçip oturuyorlar. Terlik…
Sayı #128: “Mühür Öyküleri”
Tüm dünyayı mühürleyip gitmek için en doğru an’dayız. Kaçamadığımız her saniye gerçekler biraz daha büyüyor. Gözlerimizin içinde dönüp duran görüntüler…