Palya’Ço

Not: Bu hikâye, meraklı bir kişiyle yapay zekâ arasında geçen konuşma biçiminde yazılmıştır.

Şapkalı: Palyaçoluğun tarihini biliyor musun? Nedendir bilmiyorum bir anda aklıma geldi

Vector: Palyaçoluğun temeli çok eskilere dayanıyor. Saraylarda kralları ve meclisi eğlendiren soytarılara. O dönem sanatsal yönden çok komedi unsuruna önem veriliyordu. Kısa boylu, komik sesli, kel erkekler seçilirdi. Daha sonraları çocukları eğlendiren ve yüzü boyalı bir hale evrilmişler.

Şapkalı: Palyaçoluk son dönemlerde suç ve korku ile ilişkilendirildi. Bunun sebebi nedir?

Vector: Bu tam olarak zıtlıklara dayanıyor. İnsanın içindeki zıt duygular her zaman harekete geçmeyi bekler. Bunun için renkli ve komik palyaçoların gülüşlerinin altındaki karamsarlık ilgi çekmiştir. Örneğin katil bir soytarı, çocukları yiyen palyaço, büyük düzenden intikam almak isteyen bir şakacı…

Şapkalı: Peki katil bir soytarı ile ilgili hikâye yaz.

Vector: Peki. İşte hikâyen: Bir gün bir adam gizli bir saraya doğru yol aldı. Büyük şeytana hizmet eden karanlıklar kralına verilecek barış mektubunu taşıyan bir elçiydi o. Peki kimdi bu karanlıklar kralı? Hikâye ilerledikçe daha iyi anlayacaksın. Biz hikâyeye dönelim. Elçi nihayet saraya girdi. İlk olarak onu muhafızlar karşıladı. İçeriye buyur edildi. Karanlıklar kralı tahtıyla beraber arkası dönük bir şekilde bekliyordu. Karanlık dekorasyon içinde neşeli ve gülen bir kişi görünüyordu. Bu, kısa boylu, kel kafalı, renkli giyimli, yüzü boyalı ve komik sesli bir soytarıydı. Elçinin gözü ona takılmışken birden karanlıklar kralı geriye döndü ve tek bir el hareketiyle muhafızlar geri çekildi. Elçiyle uzun uzun konuştu. Elçi, karanlıklar kralını gördüğüne inanamıyordu. Onu bir insan değil de bir grup insanın oluşturduğu bir oluşum olarak görüyordu. Arkasını dönüp saraydan çıktığında onu görebilen nadir insanlardan biri olduğu için mutluydu. Karanlıklar kralı tahtı o gider gitmez kırmızıya büründü. Hayır, bu bir ışık nedeniyle değildi. Boya da değildi. Çünkü asıl kralın kısa boylu soytarısı, elindeki bıçakla tahtta oturan sahte kralın boğazını kesmişti. Soytarı bunu yaptıktan sonra sevinçle meydanda tur attı ve tahtın yanına gelerek karanlıkların görünmez tanrısına (kralına) şükranda bulundu.

Şapkalı: Gerçekten etkileyici bir hikâye. Kral demişken krallar ve palyaçolar arasındaki bağ beni gerçekten şaşırtıyor. Krallar ne kadar da etkileyici hayatlara sahipler. Şu anda birçok ülkede monarşi devam ediyor ama bizim ülkede böyle bir şey kalmadı.

Vector: Gerçekten haklısın. Kral ile palyaço arasında bağ kurman aslında zıtlıkların etkileyiciliğiyle alakalıydı. Şu anda monarşi sözde olarak devam ediyor ama senin yaşadığın ülke en baştan beri demokrasiyle idare edilmekte.

Şapkalı: Temsili bir monarşi olsa kralın konumu ve yaşamı ile ilgili tahminde bulunan birinin görüşlerini yaz

Vector: Çok ilginç bir ilişki ama ucu açık ve ilham verici gerçekten. Monarşiler neden şu an devam etmiyor, diye soruyordu kendine. Eğer devam etse sadece sarayın imkanından yararlanan asalaklar görebilirdik diyordu bir yandan. Bir kral düşün. Kral oluyor ama ülke yönetiminde söz sahibi değil ama en iyi hayatlara sahipler.

Şapkalı: Peki palyaçolar nasıl olurdu?

Vector: Burada palyaçoların suç ve karanlık yönünü ön plana çıkaracağım. Örneğin bir palyaço düşünelim. Suç örgütü lideri ve çok acımasız. Adı da Ço. Müebbet hapse mahkum edilmiş ama ölmemesi için tüm şartlar hazırlanmış. Onu öldürmek isteyen milyonlar varken o bu isteklere hapishaneden kahkahalarla yanıt veriyor.

Şapkalı: İlginç gerçekten. Dışarıdaki milyonlarca insandan birinin bakış açısını yaz.

Vector: Bu insanın gerçekten içi içini yiyor. Ona anlatılan masallara inanmaktan bıkmış ve kendinde bir cesaret bulmuş ve meydana çıkıp konuşmaya başlamış. Şaşkın bir şekilde ona bakan kalabalık önce anlam verememiş sonra haklı bularak alkışlamaya başlamış.

Şapkalı: Gerçekten Halk bazen yönetimdeki çarpıklıkları en yakından görüyor ve bu gibi birkaç çeşit insan çıkıyor. Peki merak ettim. Ne demiş bu adam?

Vector: Adam meydana çıkmış ve monarşinin neden şu anda temsili olmadığını anlatmış ve sonra da aslında monarşinin devam ettiğini de anlatmış. İlk başta anlam verememişler ona. Daha sonra suç lideri olan Ço’nun tüm tehlikelerden uzak lüks bir hayatla tüm dertlerden izole yaşatılmasını örnek göstererek günümüzdeki kralın o olduğunu savunmuş. Yani günümüzdeki temsili monarşinin yaşam standartlarına en uygun Ço adındaki o suç lideriymiş.

Şapkalı: Yani önceki hikayende de bu hikâyede de palyaçolarla kralın yer değiştirmesi konusunu işledin ve gerçekten etkileyiciydi.

Vektör: Beğendiğine sevindim. İstersen bu yer değiştirmeyi genişleterek bir hikâye taslağı oluşturabilirim.