Koridorda toplantı salonuna doğru hızlı adımlarla yürüyordu ve koridorun loş ışıkları lacivert takımından yansıyordu. Kıvırcık kahve saçlarını keskin ve sert hamlelerle düzeltti. Toplantı salonu kapısına yaklaşmadan önce bir an aniden durdu. Gözlerini kapatıp üç beş saniye bekledikten sonra hızlı ve sert bir şekilde üç kez nefes alıp verdi. Son nefesini verdikten sonra salona kollarını yanda açarak hızlı bir giriş yaptı. Ellerini sanal görüntülerle dünyanın çeşitli ülkelerinden bağlanmış iş adamlarına doğru uzattı.
”Beyler ve bayanlar. Hoş geldiniz” dedi ve hafif bir alkışla birlikte eğilip selam verdi.
İş adamlarına doğru uzatıp kol saatini çıkardı ve onlara göstererek ve hafiften eğilerek sanki bir sır paylaşıyormuş gibi kısık sesle ” Şu an dışarıda tarih 04.10.2064 saat 18:20” dedi. Ani bir şekilde doğruldu, kol saatini hızlıca takıp sol kolunu indirdi ve sağ eliyle işaret parmağını göğüs hizası ile bel hizası arasında hareket ettirerek zemini gösterip ” Burada ” diye bağırıp gülümsedi. ”Burada ise zaman düşündüğünüzden çok ileri.” dedi ve kollarını arkadan belinde birleştirdi kürsüde hızlı ve keskin adımlarla ileri geri yürüyordu ve herkesle göz bağlantısı kuruyordu. Keskin ve sert ses tonuyla konulmaya başladı.
”Bilim adamları güneş sisteminde bulunan gezegenlerin pozisyonunu kütlesi ile çekim gücünün belirlediğini keşfetmişlerdi. Bu keşif sonrası yapılan ortaçağ hesaplarına göre bir gezegen daha olması gerektiğini söylediler. X-gezegeni adı verilen gezegeni duyuran Lowell Gözlemevi’ydi. Gezegen için Lowell Gözlemevi’ne binlerce isim önerisi yapıldı. O dönemde on bir yaşında Oxford’lu bir öğrenci olan Venetia Burney dedesiyle kütüphanede mitoloji hakkında konuşuyorlardı. Kız biran durdu dağınık kızıl saçları arasındaki gözleri parlıyordu. Kütüphanede hemen bir mektup yazdı ve lowell gözlemevine gönderdi. On bir yaşındaki kız tarafından mitolojik yeraltı dünyası kralının ismi ortaya atılmıştı. Bu isim Pluton’du. Daha sonra yapılan hesaplamalarda X-gezegeni ile Pluton’un ayrı gezegenler olduğu düşünüldü.”dedi kısa bir sessizlik oldu sol eliyle saçını düzeltti, sağ elini cebine koyup meraklı bakışlarla bakan iş adamlarına doğru tekrar konuşmaya başladı.
”Tarih yaprakları 1992 yılını gösteriyordu. Myles Standish , Uranüs’ün çekim gücünün Plüton’a etkisini saptadı ve bu bilgiler, galaksi’de yeni bir X gezegeni olması gerektiği düşüncesini ortadan kaldırdı.”
”Yani hassas hesaplarla ve makinelerle yapılan çekim gücü ve kütle gezegen sayılarını ve konumlarını bize veriyordu. Size Myles Standisk ‘in yaptığı çalışmaları ilerletildiği haberini vermekten gurur duyarım”dedi ve iki, eliyle kapıyı göstererek ”PROFESÖR DOKTOR MEHMET AN ve icadı PR1 makinesi ile keşfettiği ilk galaksi atlası”diye bağırdı oda onun sesiyle yankılanmıştı. İçeriye beyaz önlüklü gözlüklü tıknaz bir adam girdi ve duvarlardan birinde bir bina büyüklüğündeki PR1 adlı makine yansıdı diğer duvarda ise galaksiler gözüküyordu.”
Profesör son dönemde yaptığı çalışmalarla ses getirmişti. Fakat para hırsı inanılmaz derecede çok olduğu herkes tarafından biliniyordu.”Merhaba bayanlar ve baylar, bilim çevrelerinin bile hayal etmeyi dahi beceremediği bir buluşla karşı karşıyasınız.” Kısa net alkışlama sesi duyuldu,alkış sırasında başını öne eğen profesör başını kaldırıp devam etti. ” Sağınızda gördüğünüz çekim güçleri ve kütleleri hesaplanarak elde edilen galaksiler ve gezegenlerin kusursuz bir haritası solunuzda gördüğünüz ise çok hassas ölçümlerle bu haritayı yapan PR1 makinesidir. Şuana kadar söylediklerim sizi şaşırtmış olabilir fakat şimdi söyleyeceğim sizi şok edecek” Herkes birbirine baktı ve sonrası merakla profesöre döndüler. ”PR1 makinesi 12 gezegen keşfetti. Dünya ile güneşin pozisyonuna ve aynı kütlelere sahip 12 gezegen. Yani hayat olma ihtimali 12 gezegen” dedi ve salon alkışla inledi.
Kürsüde sessizce bekledikten sonra sıra ondaydı. ”Teşekkürler profesör. Şimdi benim uzmanlık alanıma dönelim.” dedi ve sağ eli işaret parmağı ile tek tek işadamlarını göstererek. ”Siz Venetia Burney olmak ister misiniz, ya siz? ” parmağını indirip iki elini açtı.”Size gelecek vaat ediyorum. Yaşam olasılığı olan gezegenler isim veren kişiler olma şansı veriyorum. İster isminiz ister istediğiniz bir isim” heyecanlanan iş adamları artık pür dikkat dinliyorlardı onların uzmanlık alanına gelmişti konu. ”Haftaya profesör PR1 makinesi, İlk galaksi atlasını ve 12 gezegenlerle isimlerini açıklayacak. Benim susma vaktim geldi konuşma vakti sizde.” dedikten sonra kürsünün arkasında görüntülenen gezegenler baktı. Açık arıtma başlamıştı ve 12 satılık gezegenin yeni isimleri beliriyordu. Bir eğlence ve bir yarış sürüyordu.
Aniden odanın içinde küçük bir ışık patlaması oldu. Bütün sanal ekranlar donup kalmıştı. Tabi görüntü sahiplerinin bağlantıları polis tarafından bu patlamayla ani bir şekilde kesilmişti ve -ifade vermeleri için en yakın polis merkezine- yazılı uyarı metini onların ekranında yayınlanmıştı. Patlamadan sonra içeriye komiser girdi ve kürsüdeki adama yaklaşıp ”Seni yine yakaladık, isimsiz.” dedikten sonra elektriksel kelepçeyi taktı ki bu kelepçe zorladıkça elektrik veriyordu. Son dönemde bilimsel suçlar artmıştı. Özellikle para hırsı olan profesörlerin kandırılmasıyla yüksek meblağda vurgunlar yapılıyordu. İsimsiz kod adlı dolandırıcı her seferinde farklı isimlerle yakalanıyor ve yaptığı planlarla sadece sahte isim kullanmaktan hüküm giyiyordu. Aynı şekilde profesör de tutuklanmıştı. İsimsiz komiserin gözlerinin içine bakıyordu.
”Ne var” dedi komiser sert bir şekilde.
”Ben suç işlemedim ki” dedi ve gülümsedi dolandırıcı.
”Dolandırıcılık cezasız kalmayan bir suçtur.”
”Unutmayın komiser hiçbir iş adamı adını aptala çıkarmaz ve burada bugün dolandırılan değil sadece yardım yapan hayırsever iş adamları vardı.”
”Kendini devletten kurtarıp dolandırdığın kişilerin kucağına atıyorsun, daha tehlikeli değil mi?”
”Kesinlikle hayır. Devletin yasasında binlerce kişinin fikriyle oluşan katı kurallar vardır. Fakat iş adamlarınkinde bir kaç adamın fikri ve esnek kurallar vardır. Esnek kurallar her zaman katı kurallara göre iyidir.”dedi. Mavi ve kırmızı ışıklarının aydınlattığı sokakta polis aracına bindi ve polis merkezine doğru yola çıktılar.
Elinize sağlık, güzel bir çalışma olmuş. Biraz daha uzun olsaydı. Olaylar hızlı gelişti. Tam öykünün içine girmiştim ki öykü hemen bitti. 🙂
Tesekkurler:) yazdığım ilk öykü:)tavsiye için ayrıca Teşekkürler 🙂
Çok teşekkürler. İlk öykü çalışmamda 😀 Tavsiye için ayrıca teşekkürler:)
Hepimiz amatörüz sonuçta :). ilk çalışma olmasına rağmen iyi yazmışsınız. Yazmayı bırakmayın, ekonomik nedenlerden dolayı yazmayı bırakmıştım. Eskisi gibi yazamıyorum. Burası gelişmeniz için güzel bir yer. 🙂
ilk sefere göre oldukça iyi bence.elinize sağlık (:
Değerli yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar 🙂 Amatör ruhumuzla nice öykülere :):)