Kaos
“Sorunun ne olduğunu bir türlü anlayamıyorsun değil mi?” Şehrin en büyük parkın içinden ofisime giderken elimde olmadan yanımdan geçen kadının…
#165: YAPAY ZEKÂ
“Sorunun ne olduğunu bir türlü anlayamıyorsun değil mi?” Şehrin en büyük parkın içinden ofisime giderken elimde olmadan yanımdan geçen kadının…
“Şşşşşttttt… Ses çıkarma bizi bulacak yoksa,” dedim kendime. Elimdeki küçük, kahverengi, tüyleri yıkanmaktan yıpranmış, siyah düğme gözleri olan oyuncak ayımı…
-1- İçindeki fırtınayı durduramıyordu. Görünmez bir el kalbini sıkıştırıyordu. Kulaklarının uğuldamaya başladığını hissetti. Vahşi bir hayvan pençeleriyle tüm vücudunu parçalıyormuş…
“K” dedi Thomas. “K mi?” diye sordu Alice, kafasını Thomas’ın çıplak kollarına iyice sokarak. Her sevişmeden sonra ritüel haline gelen…
Sahne kurulmuştur. Telaşlıdır beyaz tavşan… Papyonunu düzeltir ve…..”hoopp der sihirbaz” kulaklarından asılı bulur kendini havada. Alkışların sesini duyar ve “hooppp”…