Öykü

Kayıp Ruhlar

Şehrin üzerine karanlık çökeli uzun zaman olmuştu. O gece öldürülen kızın cesedi, kesilmiş boğazından kanlar fışkırmış halde hala olay yerinde yatmaktaydı. Dedektif ise çoktan soruşturma için yola çıkmıştı.

Gecenin bu geç saatinde, hiçbir insanın bulunmadığı, karanlık, dar bir sokakta hedefine doğru ilerliyordu. Uzaktan bir köpek havlaması duyuldu. Kapkara bir karga, o yaklaşırken sokak lambasının üzerinden uçup gitti. Bu puslu ve karanlık hava sanki dedektifin üstüne geliyor, onu boğuyordu. Sonunda ulaşmak istediği yere, bir rehineci dükkânın önüne vardığında derin bir nefes aldı ve içeri girdi. Kapıyı açtığı gibi duvarda asılı duran bir çanın sesi dükkânın içini kapladı ama dükkân sahibi başını kaldırıp bakmadı. İçerisi bir pazaryerini andırıyordu. Dükkânın duvarlarını kaplayan raflar çeşitli, ilginç ve bir yandan da korkutucu objelerle doluydu. Saatlerin, oyuncakların, çeşitli ziynet eşyalarının yanı sıra kılıçlar, silahlar, işkence aletlerine benzeyen garip nesneler… Dedektif, tezgâha ulaştığında gaz lambasının belli belirsiz ışığında dükkân sahibini gördü. Mavi gözlü, bembeyaz bir adamdı. O kadar beyazdı ki, karanlıkta görseniz onu bir hayalet sanırdınız.

– Bir dükkânın açık olması için ilginç bir zaman. Sizce de tehlikeli değil mi?

Dükkân sahibi şüpheyle biraz duraksadı ve sinsice bir gülümsemeyle cevap verdi:

– Müşterilerimin ilginç alışkanlıkları vardır. Bana pek tanıdık gelmediniz. Rehine eşya bırakmak için mi gelmiştiniz?

– Hayır, bir cinayeti soruşturuyorum. Buraya çok yakın bir yerde genç bir kız öldürüldü. Görgü tanıkları bu tarafa doğru koşan birilerini görmüşler. Herhangi bir şey gördünüz ya da duydunuz mu?

Dedektif, dükkân sahibinin gözlerinde bir an için bir tedirginlik sezdi. Ancak hemen kendini toparlayıp soruyu yanıtladı:

– Son müşterim geleli saatler oluyor. Dükkânın önünden geçip giden birilerini de görmedim.

– Umarım doğruları söylüyorsunuzdur. Yoksa sonuçları sizin için hiç iyi olmaz

– Dediğim gibi. Saatlerdir kimseyi görmedim.

– Teşekkürler. Eğer bir şey duyarsanız bana buradan ulaşabilirsiniz.

Ceketinin cebinden kartını çıkardı ve adama uzattı. Kartta “Dedektif K.” Ve bir adres yazılıydı. Tam arkasını dönüp uzaklaşmaktayken gözüne nedensizce tezgâhtaki bir hançer ilişti. Değerli taşlarla işlemeli gümüş bir hançerdi bu. Kabzasında “Perdit Spiritu Tactus” yazılıydı. Satıcıya bir kez daha dönüp sordu:

– İlginç bir hançer. Üzerindeki yazının anlamı nedir acaba?

Dükkân sahibinin kalbi hızla çarpıyordu şimdi. O gece kızı öldürdüğü ve ruhunu bu hançer ile çaldığı anlaşılacağı için ödü patlıyordu. Yine de soğukkanlılığını korudu ve yanıtladı:

– Dün akşam gelen bir müşterim bıraktı. Daha incelemeye fırsatım olmadı.

Dedektif hançeri tekrar masaya bıraktı. Arkasını döndü ve dükkândan çıkıp uzaklaştı. Dükkân sahibi ancak o zaman derin bir nefes aldı. Dedektif ansızın geldiği için arkasındaki kapıyı kapatamamıştı. Kapıyı kapattı ve kilitledi. Gaz lambasını üflemesiyle etraf karanlığa büründü. O gece koleksiyonuna eklediği, genç kızın ruhunu barındıran şişe yüzlercesinin arasında yerini almıştı.

Kayıp Ruhlar” için 5 Yorum Var

  1. Selam, öncelikle eline sağlık, ismiyle ilgimi çeken bir öykü oldu.
    İçerik olarak çok kısa tutmuşsun ve kısa olması bazı şeyleri okuyucuya direkt olarak senin aktarmana neden olmuş. Oysa hikayenin akışıyla bazı şeyler ortaya çıkmış olsaydı çok daha başarılı olabilirdi. Diyaloglarda biraz daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.

  2. Merhaba, gerilim sever olduğum için hemen öykünün atmosferine girdim. Kısa bir öyküydü; olayın bir kesiti verilmiş gibi. Bir nevi yazı çalışması olmuş gibi ama çok bariz kusurları yoktu öykünün. Biraz daha uzun olsaydı daha iyi olabilirdi belki.
    Kaleminize kuvvet.

  3. Merhabalar ve seçkiye hoş geldiniz. Diğer arkadaşlara katılarak ben de çok kısa tutulduğu taraftarıyım. İlk öykü denemeniz olabilir gibi geldi bir de. Yine de beğendiğimi söyleyeyim. Ufak bir gerilim tattırdınız. Elinize sağlık diyerek diğer seçkilerde de yazmanızı umuyorum.

  4. Merhabalar,
    Sanırım ben de yukarıdaki yorumlara katılacağım 🙂 İlgi çekici bir öykü konusu seçmişsiniz, keşke daha uzun yazsaymışsınız. Bu öyküde sanki bir giriş yapılmış gibi duruyor, belki devamı gelir (?) 🙂
    Başka öykülerde görüşmek üzere,

  5. Merhaba, öncelikle hoş geldiniz. Öykünüz kısa ve akıcı olmuş. Ama biraz daha uzun yazıp gerekli yerleri açıklayabilirdiniz. Naçizane fikrime göre mesela dükkan sahibi ruh koleksiyonu yapan seri katil. Dedektifin daha dikkatli davranması ve adamdan şüphelenmesi gerekiyordu. Ellerinize sağlık beğendim. Öykünün devamını bekliyorum. 🙂 Gelecek seçkilerde görüşmek dileğiyle…

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *