Öykü

Sevgili Gelecek

Sevgili Gelecek,
Böyle olmasını hiç istemedim. Böyle olmasını bile beklemiyordum! Size nasıl yanlışlar yaptığımı ve bunların beni ve dünyayı nerelere sürüklediğini söylemek zorundayım. Aynı yanlışları yapmamanız için.

En baştan başlayacağım.

Çocukluğumdan beri film izlemeye, kitap okumaya bayılıyordum. Gençtim ve liseden çıkmış eve dönerken bir CD almak için durdum. Çok aradım izlemediğim ilginç bir film bulmak için. Tam çıkarken kırık bir CD buldum. 1 tane vardı. Elle basılmış gibiydi.

“ İnsanlar artık farklı. Zeka kavramı ayrı bir boyut kazandı. Herkes zeki olmayı başardı. Dünya farklı bir dünya. İnsanlar farklı insanlar. Yaşam farklı bir yaşam. Nasıl ama? Çok eğlenceli! Herkes zeki! İyi Seyirler…” yazıyordu arkasında. Tabi k meraktan ölüyordum.

Eve gidip matematik sınavımı önemsemeden o filmi izledim. Filmde herkesin zeki olmuştu. Dünya zekilerle doluydu. Tam herşey güzelken 2. CD nin içinde olmadığını farkettim.

Satıcıya CD yi sorduğumda, bilgisayarda göremediğini ve yardımcı olamayacağını söyledi. İşte o gün filmin sonunu öğrenmeye karar verdim.

Tam 43 yıl 4 ay 10 günümü insanları zeki yapabilecek olan ilacı bulmak için labaratuarda geçirdim. Hiç evlenmedim. Hiç dışarı çıkmadım. Bir gün ilacı keşfettiğimde ise her şey tersine döndü.

Devlet bu ilacı insanlar üzerinde denemek için izin vermedi. Ama ben devam ettim ve ilacı yan komşum yaşlı mary teyzede denedim ve ölmeden önceki 1 yılında olmadığı olamayacağı bir şekilde zeki yaşadı. Bu gözlemleri devlete sunduğumda herkes şaşırdı ve bana tüm imkanlarını açtı. O zamanlar bu kadar feci sonuçlar yaratacağımı bilmiyordum.

16 genç satın aldı devlet. Onları küçük bir adaya koyduk. Ada görünmez bir kalkanla korunuyordu. Yani onlar farkında olmadan onları hapsetmiştik. Her gün hava yoluyla onlara ilaç verdik. Her geçen gün icatlar artmaya başladı. Devlet buna bayılmış ve benle gurur duymuştu. Bir sürü ödül kazandım. Ama gizli. Çünkü devlet bunu silah olarak kullanmakta kararlıydı.

Fakat birgün bir şeyi farkettik..

Her gün adayı geliştirirken, bir yandan da yaşadıkları doğayı mahvediyorlardı. En sonunda ellerinde ham maddekalmayınca dışarılara gitek istediler. Ve o gün kalkanı farkettiler. Sinirlenmişlerdi. Kapana kısılmak onları çaresiz hissettirmişti ve bundan hoşlamamışlardı.

Doğayı önemsemeden gelişmeye yoğunlaşmaları büyük bir sorun yarattı. Eğer dışarı salınırlarsa dünyayı sonuna kadar kullanıp bitireceklerini görebiliyordum.

Devlete bunu sundum. Olanları anlattım ve hemen bir şey yapmalıyız dedim. Devlet verilebilcek en kötü kararı verdiler.

( Hayır tabi ki beni kovmadılar. 16 genç ölüme mahkum edildi!)

Ada yok edilmek istendi. Ada askerlerle sarıldı. Tam saldırıya başlandığın ortalık kan gölüne döndü. 16 ölü bulundu. Fakat daha sonra 16. Kişinin askerlerden biri olduğu anlaşıldı ve BÜYÜK bir alarm verildi.

Formül yok edildi. Heryerde o çocuğu aramaya başladılar. Ta ki çocuk bana gelene kadar.

Bir gece, karanlık ve durgun bir gece, salonumda oturmuşteevizyon izlerken o geldi. Yan koltuğumda oturuyordu. Nasıl ne zaman nerden geldiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Korku kalbimi durduracak kadar büyüktü. Benden formülü istedi. Formülü yok edildiğini söylediğimde ise delirdi. Her yeri dağıttı.

“ Herkesin zeki olmaya hakkı var! Herkes eşit! Ve ben bu eşitliği sağlıyacağım! Belki formül yokedildi fakat hala formülün bilen biri var. Sen…” dedi genç çocuk suratında zevkle karışık bir bülümsemeyle.

Bana anlatamayacağım kadar çok işkence yaptı. Asla ona formülü vermek istemedim. Fakat beni uyutup uykumda konuşturacağını bilemezdim!

Sabah salonumdaki yerde yattığımı farkettiğimde artık çok geçti. Bana formül için teşekkür ettiği yazıyordu notta.Hemen başkana haber verdim. Bu kadar büyük bir sonuç doğuracağını bilmiyordum.

Bütün devletlerin başkanları çağırıldı. Gizli bir toplantı yapıldı. İnsanlık için en doğru karar verildi….

Dünyanın yok olma ihtimali. Eğer tüm insanlık zekileştirilirse neler olucağını tahmin bile edilemezdi. Bu konuda kimsenin itirazı yoktu.Tüm devletlerden 5’er kız 5’er erkek genç seçildi.ve bunlar dünyanın en güvenli yeraltı merkezine yerleştirildi. Ve verilen karar uygulanmaya başlanmaya hazırdı.

Karar:

TÜM DÜNYADAKİ YAŞAYAN İNSANOĞLU AYNI ANDA BİTKİLERE VE HAYVANLARA ZARAR VERMEDEN YOK EDİLECEK!

Alınan çocuklar geleceğin insanları olacağı söylendi. Hiçbir profosör ya da başkan bu gelecek insanlarına sokulmadı.

Şu an bunları yazarken günlerden 4 Temmuz 2024. Bugün tüm dünyaya aynı anda bombalar bilgisayarlar tarafından gönderilecek ve tehlike unsuru barındıran herkes ölecek. Bu mektubu size yazarken bu hataları yapmamanız için uyarmak istedim. Dünya, doğa her şeyden değerli. Doğasız hepimiz ölürüz. Asla doğanın yokoluşuna seyirci olmayın. Siz gelecek nesil, üreyin ve doğayı yenileyin. Siz bizim geride bıraktığımız tek umutsunuz.

Her şey için üzgünüm. Asla böyle bir şey yapmayı hayal etmemiştim. Ben insanoğlunun yaptığı en büyük yapabileceği hatayı yaptım. İnsanoğlu sizleri gelecek için bırakıp intihar ediyor.Ama sizanlayacaksınız neden yaptığımızı. Çünkü neler olduğunu biliyorsunuz. Dünyaya iyi bakın.

Sevgiler, Geçmişten Bir Dost

Sevgili Gelecek” için 4 Yorum Var

  1. Vay be… Peki acaba bu ilacı icat eden dünyadaki sayılı zekilerden miydi? Ya da dünya bu adam o ilacı icat etmeden önce nasıldı? Bence kurgunun iyi olması için bunları da anlatmanız gerekirdi.

  2. Kurgu hesabına oldukça güzel bir yazı yazmışsınız. Ancak keşke şu meşum sona dair biraz daha bilgi verseymişsiniz. Bu halinin de kendini okutuyor olmasına karşın öteki türlü daha güzel olacağı kanısındayım.

    Yine de tebrik ediyorum. Kaleminizi kuvvet =)

  3. aslında bu hikaye yani aslında ben roman olarak tasarlamıştım. ama dediklerinizde haklısınız ve teşekkür ederim tekrar İkinizi:)

  4. Vaay! İtiraf etmeliyim ki bu öykü diğer öykünüzden çok daha başarılı 🙂
    Her şeyin, adamın ikinci CD’yi bulamamasıyla başlaması biraz ilginç olmuş 😉
    Yalnız, bu kadar güzel bir öyküye Sevgili Gelecek adını vermenizi beğenmedim. Çok daha iyi bir başlığı hak ediyor 🙂

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *