Öykü

Yeryüzünden Mektubunuz Var

 “     Sevgilim,

     Karşımda dümdüz yatmış, boylu boyunca koltuğu kaplamışsın. Sana kalk desem şimdi kalkabilir misin? Kalkamazsın.

    Bazı insanlar, hayatları boyunca bir şeyler biriktirirler. Bilirsin hani; kitap, saat, plak, magnet, kartpostal, gazoz kapağı, oyun kartı… kimisi gittiği yerden toplar gelir;kimisi olduğu yere almaya gider. Kimisi hayatı boyunca istediği bir parçayı bulabilmeye adar kendini; kimisi zaten tanıdığından kalma koleksiyonuyla, bir şeyler topladığına inandırır kendini.

    Ben koleksiyon yapmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir adamdım. Yirmi dört yaşındayken, seninle başladım. Teşekkür ederim. Sarf ettiğimiz tüm kelimeleri biriktirmek , nasıl da geldi öyle aklına? Ben hayatımda böyle güzel fikir duymadım.

   Kelimelerin tam burada, yanı başımda. Tamı tamına bin doksan üç değişik kelime kullanmışsın. Arkalı önlü yirmi sayfa. Yirmi altı senemize ne kadar farklı kelimelerle bakmışsın. En çok, “yani” ve “aslında” kelimelerini sarf etmişsin. Ne kadar çok severdin bir şeyleri açıklamayı. İnsanların görmek istemediklerini kulaklarına sokmayı. Haha. Her zaman komik gelmiştir bu özelliğin. Her zaman da güldüğüm kadar kıskanmışımdır. Bitmeden usanmadan bir şey anlatmak ve arkalarından koşmak…

   Hatırlar mısın sevgilim, annemin sandığının hemen üstünde, her zaman bir dikiş kutusu dururdu. İşte onun içinde dikiş dikmeye dair hiçbir şey yok. Babamın anneme yazdığı mektuplar, annemin okul artları ve okul karneleriyle dolu o kutu.

   Ben hayatımda ilk defa o kutuyu sevdim. Üstünde rengarenk bir kuş- sonradan öğrendiğime göre tavus kuşu- sarılı, bordolu, kenarları işlemeli. Öylesine zarif ve alımlı… Sonrasında ise uzun yıllardan sonra sadece seni sevdim. Kutuya duyduğum sevgi kadar. Düşününce, diyorum ki; başka kimi sevebilirdim ki zaten? Böylece sen, benim, o rengarenk, zarif ve alımlı koleksiyon kutum oldun. Bir insana hayatı boyunca iki tane mucize. Tanrım, sana şükürler olsun.

   Bazı koleksiyoncular, birikimlerini insanlardan saklar. Kıskanırlar onları. Ben, tam da o insanlardan biriyim. Yıllarca seni, her şeyden ve her yerden kıskandım durdum. Seni sadece kendime sakladım.

   Hatırlar mısın sevgilim, bir yıl önce annem dikiş kutusunu kaybettiğinde ne kadar yıkılmıştım?  Dört ay evden hiç çıkmamıştım hani. Gerçi hayatın bir mucizesinin bedeli dört ay mıdır? Hala içimde bunun pişmanlığını duyuyorum. Biliyorsun ki sekiz aydır da aynalara bakamıyorum. Şimdi ise, ben koleksiyon kutumu kaybettim. Bakma öyle, gözyaşlarım bile ellerini ısıtmaya yetmedi. Sen de öldün. Hayat 2-0 galip.

   Ellerini yavaştan ısıtmaya başla sevgilim. Ya da az sonra gelince yanına, ben ısıtayım. Ben ellerini ısıtırken, sen de mektubunu okursun.

                                                                                                                                  Seni çok seviyorum.

                                                                                                                                               B.”

* * *

          Kalemini bıraktı. Kafasını, sağ eliyle ileri geri ovaladı. Bin doksan üç kelimelik koleksiyonunu dörde katladı. Koltuktaki cesedin sağ cebine yerleştirdi.

Kadehteki yarım kalan şaraba zehir döktü. Kadehi, sevgilisine kaldırdı. Her zamanki gibi gülen gözlerle bakıyordu. “ Buluşmamızın şerefine sevgilim.” Masadaki mumu söndürdü ve kadehi tek seferde bitirdi. Mektubu elinde, son nefesinde, şu cümle dudaklarından döküldü:

– Sevgilim, sarf ettiğim kelimeleri çok merak ediyorum.

Yeryüzünden Mektubunuz Var” için 14 Yorum Var

  1. ‘En çok, “yani” ve “aslında” kelimelerini sarf etmişsin. Ne kadar çok severdin bir şeyleri açıklamayı.’

    ‘Ben hayatımda ilk defa o kutuyu sevdim. Üstünde rengarenk bir kuş- sonradan öğrendiğime göre tavus kuşu- sarılı, bordolu, kenarları işlemeli. Öylesine zarif ve alımlı…’

    Merhabalar. İlk bakışta dikkatimi çeken, beğendiğim iki kısmı alıntılamak istedim. Beni yakalayan iki kısım…

    Kısa ve tatlı yazmışsınız. Tebrikler..

    1. Merhabalar. Öykümde farklı dünyaları yakalayabilmek beni mutlu etti. Teşekkürler yorumunuz için.

  2. Merhaba, öykünün kurgusu güzeldi. Bir-iki nokta hakkında yazmak isterim ben de. Şöyle ki “Karşımda dümdüz yatmış, boylu boyunca koltuğu kaplamışsın.” ifadesi biraz kaba bir ifade gibi geldi bana, öykünün lirik atmosferine göre. ‘Dümdüz yatmak’ yerine uzanmak daha zarif, ‘koltuğu kaplamak’ ifadesiyse kaba sanki. Hani burada zarif, güzel bir sevgiliden bahsediliyor ya, o sebeple daha farklı bir cümle olabilir. Bir de öykünün ilk cümlesi, orada bir takıldım bu husus sebebiyle.
    “Hatırlar mısın sevgilim, bir yıl önce annem dikiş kutusunu kaybettiğinde ne kadar yıkılmıştım? Dört ay evden hiç çıkmamıştım hani.” Biraz zoraki bir cümle gibi, gerçekliği ikna edici değil sanki. Ve final cümlesi “Sevgilim, sarf ettiğim kelimeleri çok merak ediyorum.” bu cümleye nasıl geldik, onu çözemedim. Mantık hatası olabilir mi? Öyküde verilenlere göre burası biraz muğlak kalmış. Anlamı çözemedim.
    Öykünün genel atmosferi güzel ama biraz daha dikkat gerektiren yerler var dediğim gibi.
    Kaleminize kuvvet.

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim öncelikle. Değindiğiniz noktalar hakkında şunları söyleyebilirim;
      -Bence ilk cümle gayet yerinde bir cümle. Çok sevilen bir sevgilinin ölmesi ile seven kişinin küçük bir sitemi dışa vuruluyor o paragrafta. Mektubun dili 2 paragraf sonra teşekkür etmesi ile daha yumuşuyor .
      -Dört ay evden çıkmama meselesine gelecek olursam dediğiniz gibi bi kanıt yok buna ilişkin hikayede. Kişisel bi tercih diyelim o cümleyi kullanmaya.
      -Son cümle içinde şunu diyebilirim, mektubun bittiği kısımdan sonra aşama aşama adamın kendini öldürmesi işleniyor. Sizin eleştirinize baktıktan sonra belki zehri şaraba koyduktan sonra içip son nefesini vermesi arasını 2 3 cümleyle daha da detaylandırabilirmişim diye düşündüm fakat o kısmı yazarken yumuşak bir geçişten ziyade daha sert bir geçişi tercih ettim. Ayrıca öykünün içeriğine bakarsak kadının erkeğin kelimelerini, erkeğinde kadının kelimelerini not edip biriktirdiğini anlıyoruz. Erkek kendi notlarını biliyor fakat sevgilisi öldüğü için kadının not ettiği kelimelerden bihaber. Bundan dolayı son cümle de bence herhangi bir mantık hatası yok.
      Tekrardan teşekkür ederim.

      1. Açıklamayla taşlar yerine oturdu; finali şimdi anladım 🙂 Ama giriş cümlesi hakkında aynı fikirdeyim, elbette yazarın tercihi. Ama “Sevgilim” diye başlayıp ardından koltuğu kaplamışsın ifadesi biraz kaba geldi bana. Koltuğu kaplamayı hani şöyle kullanırız ya “Çek ayaklarını, bütün koltuğu kaplamışsın” gibi, kaba bir ifade derken kastım buydu. Amacım ders vermek değil bu arada, yanlış anlaşılma olmasın.

  3. Merhaba;
    Kelime biriktirmek güzel bir kurguydu ellerinize sağlık. Ben öykünün biraz daha tadını çıkartmak isterdim açıkçası. Sona hızlı gitmişsiniz gibi geldi bana. İlişkiyi, problemli karakteri biraz daha öğrenmek isterdim. Giriş cümlesi için Öznur Babur’a katılıyorum. Belki bir süre sonra öykü demlendiğinde bir kez daha üzerinden geçersiniz. Gelecek seçkilerde görüşebilmek dileğiyle…

    1. Merhabalar,
      Öncelikle iş sebebinden dolayı geç cevap verdiğim için kusura bakmayın. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Dem meselesi aklımda, zamanı geldiğinde, her öyküm gibi bu öyküme de eleştirel bir şekilde tekrardan bakacam. Görüşmek üzere…

  4. Sözcükleri biriktirmek ve koleksiyonlarını yapmak çok güzel bir fikir. Teşekkür ederim esin için 🙂

    Kısa ve vurucu derler ya hani, bu öykü tam olarak böyle bir şey. Az sözcükle çok duyguyu verebilmişsiniz. Neredeyse şiir tadında. Bilmem, daha önce şiir yazmışlığınız var mı? Yoksa bile o izlenimi veriyor ama ben de ilk tümceyi kaba buldum. Biraz daha lirik olarak “Karşımda uzanmış ve koltuğu varlığınla lütuflandırmışsın.” gibisine bir giriş olabilirdi. Bilirsiniz ilk girişler önemli.

    Ellerinize sağlık efenim, kaleminiz daim olsun 🙂

  5. Merhabalar,
    Öncelikle iş sebebinden dolayı geç cevap verdiğim için kusura bakmayın. Kurgumun gerçek hayata esin kaynağı olması ne mutlu bir haber benim için.
    Şiir konusunda şunu diyebilirim ki, yazmışlığım var ama ya kendime saklarım yazdıklarımı ya da sevdiğim kız için yazar onunla paylaşırım.
    Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Görüşmek dileğiyle…

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *