Öykü

Maskeli Balo (Veya Sadece Senin İçin)

“Bir katre içen çeşme-i pür-hûn-i fenâdan
Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan”

Ziya The Paşam

Balo’nun başlamasına dakikalar ya da saatler ya da günler ya da haftalar kaldı.

İçimde süre gelen karanlığın derin bunaltıları…

Nasıl gizlenecekler? Çehremden? Senden ?
İptal mi etmeli?

Acaba…

Hayır hayır her şey hazırlandı! Çoktan hazır… Hazırız! Bakın şu sofraya, şu şamdanlara, şu ışıltıya… Avizeler parıltılı, oynak ve iç gıdıklayıcı! Müziğin sesi şu an kısık belki, kemanlar ve tüm o şatafatlı aletler henüz en sert notlarını sunmadılar bize ama bu haftalar, günler, saatler ve dakikalardan sonra salon dolacak sesle. Kirişleri bile titretecekler! Tüm o coşku ve ses…

Eşsiz olacak. Seninle… Gelirsen, gelecek olsan, gelseydin!

Ya da iptal etmeli…

Sahte değil mi? Bu…

Hepsi? Her bir görüntü ve ses ve lezzet sahte değil mi? Ne diye kendi arzuma çekeceğim onu? Yani seni demek istedim. Ne diye gölgeleyeceğim hayatını. Bir maske ile gölgelerim gerçeği ve sonra…

Sonrası yok ki!

Onu yani seni bana katınca, tabutta uyanan bir başka benden başkası olmayacak mısın? Bu şey, bu maskeli balo belki sabaha kadar en güzel haliyle sürecek. Büyük bir kandırmaca! Sabaha kadar hiç unutulmayan, sonra birkaç damla kan, benim hayatımda yer alacak eşsiz bir lezzet, sonra bir parça huzur, bir parça sahte cennet.
Yine de cennet!

Sabaha karşı, maskeler çıkacak… Gerçek ortaya çıkacak, gece düşünce…

Geriye kalan bir tek ceset… O da senin ki… Yani katılmazsan bana. Katılsan da cesetsin sanki?

Ne değişecek ki?

Ve sonra cehennem, tüm görkemi ve ihtişamıyla yine salonumu dolduracak!

Sonsuza dek! Bir sonraki maskeli baloya kadar…

Erce Emekli

1987 yılında Ankara’da bankacı bir anne ve mühendis bir babanın oğlu olarak doğdum. Çocukluk dönemimde köy enstitüleri mezunu, eğitmen bir anneanne ve müfettiş bir dede tarafından yetiştirildim. Genellikle ortaokul yıllarına kadar 90 yılların televizyon kültürü ile büyüdüm. Ortaokul yıllarında Türkçe dersi öğretmenimin zorunlu olarak olarak yaptığı okuma derslerinde J.R.R. Tolkien’in eserleriyle tanıştım. O zamandan itibaren de fantastik kurgu kitapları hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Bu kitapları daha sonra bilim kurgu, korku ve tarih kitapları takip etti. Özellikle J.R.R. Tolkien ve H.P. Lovecraft’ı akıl hocalarım olarak görüyorum ve hayallerimibu iki güzel insana borçluyum.

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *