Edebiyat Tanrısı
Delikanlı kafasını kaşıdı. “Pardon, Yaşar Sanrı’nın dükkânı buralarda demişlerdi?” Elinde bir defter; üzerinde ise küçük, sivri yakalı, gri puantiyeli, açık…
#165: YAPAY ZEKÂ
Delikanlı kafasını kaşıdı. “Pardon, Yaşar Sanrı’nın dükkânı buralarda demişlerdi?” Elinde bir defter; üzerinde ise küçük, sivri yakalı, gri puantiyeli, açık…
Dede Korkut, gözlerini kısıp, gökyüzüne baktı. “Öğleden bu yana bulutlar gürleyip durur. Üst üste binip yağmayanından hayır gelmez.” Sağ eliyle…
“Beni kurtar, nefes alamıyorum.” Berk, çadırında uyurken ne duyduğundan pek de emin olamayarak sağ gözünü araladı. Sol gözünün, uykunun güvenli…
Her şey dünden çok önce, yarından biraz sonra olmak üzereydi. Yanardağ için için kaynıyor, püskürmek için yeterince dolmayı bekliyordu. İnsanlığın…
Küçük çocuk, henüz parmak uçlarında yükselemese de yürürken, sessizliğin hükmünü nasıl sürdüreceğini kavramıştı. Minik ayaklar ve ufak adımlar ona ihtiyacı…
Paral’ın koşmaktan taşlaşmış bacakları, ruhuyla yaptığı ebedi antlaşmayı bozmak üzereydi. Devinimin karşısında duruyor, direngen bir ruhun histerilerinden kurtulmaya çalışıyordu. Zihni…
Salonda minik bir telaş vardı. Gözlüklü adam ataletin bayrağını kapalı çok olmuştu. Sıska kadın koltuğun önünden gelip geçtikçe adamın okuduğu…