Gün Batımı
Zaman bizimle başladı, Varlığımız tanrının yanına, sonsuzluğa uzanacak, Birer yağmur damlasıyız biz ölümsüz, Ne kanımızın toprağa düşmesiyle, Ne başın gövdeden…
#162: PERİLİ EV
Zaman bizimle başladı, Varlığımız tanrının yanına, sonsuzluğa uzanacak, Birer yağmur damlasıyız biz ölümsüz, Ne kanımızın toprağa düşmesiyle, Ne başın gövdeden…
Güneş tatlı yüzünü uzun bir aradan sonra ilk kez göstermişti. Grotan günler süren deniz yolculuğunu iliklerine kadar hissetmişti. Gün normal…
“Kaptan, peşimizde bir gemi belirdi.” “Mesafe?” “Hız sabit, mesafeyi koruyorlar.” “Şimdilik endişelenecek bir şey yok. Mürettebata söyle tedbirli olsunlar.” “Emredersiniz…
-Önsöz- Çaresizlik. Kaçınılmaz olandan yün bir tuniğe sarınarak kurtulmaya çalışmak… İşte acizliğimin geldiği son nokta buydu; eşim Helga’nın çığlıkları kulaklarımı…
Borr’dan olma Bestla’dan doğma Odin ve onun şürekâsı, Şekip’ten olma Nazife’den doğma Fikret’in hayatına girdiklerinde, dünya çoktan şirazesinden çıkmıştı. Kötülük,…
NOT: Bu hikaye’nin öncesini merak edenler, önceki ay yayınlanan Panda Merihi‘ni okuyabilirler. Merih’te son panda öldüğünden beri değişen pek birşey…
Her yolun bir başı olduğu gibi her hikayenin de bir başı vardır. Soğuk kış günlerinde, şöminenizin karşısında, ateşten fırlayan yalımların…
Dede, dede!” Benim cimcimem mi gelmiş?” Nasılsın?” İyiyim güzel kızım, dön şöyle annen ne güzel giydirmiş seni böyle! Mavi elbisen…
Açtık. Yok olmak üzereydik. Kimimiz yaşamak için ölülerini yemeye başlamıştı. Ateşimizi alevlendirmesini çok sevdiğimiz kuzey rüzgarı soluğumuzu kesiyor, göz pınarlarımızı…
Seneler önce nehir kenarında bulmuşlar beni. Küçücük bir şeymişim. Hatırlamıyorum tabii. Hemen beni babama, yani Kral Gero’ya götürmüşler. En azından…
“Sürekli kuzeye gitmek gerekiyordu. Sürekli ama sürekli. Kar ve buzdan başka bir şey yokken üstelik. Ama her şeye rağmen vazgeçmedi…
Aloren, attığı oklarla gövdesini çürüttüğü ağaca sadağından çıkardığı son okunu yayına yerleştirerek bir kez daha nişan aldı. Ok yayından fırlayıp…
Liflerine kadar işleyen tuzla grileşmiş suntalar, hanın duvarlarını oluşturuyordu. Onlardan çok daha önce yıpranmış, bilinmeyen ormanın artık çok iyi bilinen…
Haul! Haul! Haul! Tek işi bağırmak. Çığırtkan ceberut. Sinirleniyorum. Sinirlenmeye hakkım yok. Sinirlendiğimi anlasa, sinirlenmeye hakkı olduğu için çok sinirlenebilirdi….