İblis ve Meleğin İddiası

“Korkudan titreyen bacaklar ve şaşkın bakışlar,” dedi İblis sinsice sırıtarak. “Eşit sevap ve günaha sahip olduğu için Araf’ta kalmış ve kendisine seçim hakkı verilmiş sıradan bir insan. Tıpkı diğerleri gibi.”

İblis, zar zor ayakta durmayı başaran insanı küçümseyen gözlerle süzmeyi bıraktı ve yanında duran Meleğe dönerek ‘Yeni bir insan, yeni bir iddia daha,” dedi bıkmış bir şekilde. “Kabul ediyorum, bu iddia olayı ilk başlarda eğlenceliydi fakat sonra fark ettim ki hep ben kazanıyorum! En son durum kaç kaçtı 77’ye 13 mü?”

Melek bozuntuya vermeden her zamanki huzurlu ses tonu ile konuşmaya başladı “Seni temin ederim arkadaşım, bu seferki aday bizim tarafı seçecek. Akıl oyunları ve yalanlarının bir insanı daha ebedi eziyete sürüklemesine izin vermeyeceğim.”

İblis bir kahkaha patlattı. “Dostum en son gelen 24 insan içinde aynı şeyleri söylemiştin. Hepimiz gördük ki sonuç yine değişmiyor.”

İblis derin bir nefes aldı ve ciddi bir tavır takınmaya çalışarak, “Ee dosyayı uzat bakalım bu seferki kimmiş,” dedi.

Melek, sağ eliyle tutmuş olduğu dosyayı iblise uzatarak, “Bu seferki biraz tuhaf,” dedi. “Adamımız 27 yaşında, fantastik ve bilim-kurgu kitapları okumayı seven asosyal bir tip. Ölüm sebebi ise…”

“Ölüm sebebi ise?” İblis, sabırsızca meleğin sözlerini devam ettirmesini bekliyordu.

“Şey, bunu gülmeden söyleyebileceğimi zannetmiyorum,” dedi melek.

“Aha! Tam benlik vaka, hemen bakıyorum”. İblis, ateş kırmızısı gözleri ile dosyayı baştan aşağı taramaya başladı.

“İlkokul çocukluk travması, Game of Thrones dizisinin finalinde yaşamış olduğu büyük hayal kırıklığı, kız arkadaşının Twilight hayranı olması.” İblis, bir an duraksadı “Aa işte bak bu gerçekten çok ağır.”

“Zor durumda, korkmuş bir insanı daha fazla bekletmek istemiyorum. Lütfen dalga geçmeyi bırak.” dedi Melek.

“Off tamam be, bazen bir melek olduğunu unutuyorum işte yapacak bir şey yok!”

Uzun tırnaklı ellerini kullanarak dosyanın sayfalarını çevirdi. “İşte burada! Ölüm sebebi… Bu şaka değil dimi?”

“Maalesef gerçek,” dedi Melek.

“Dostum,” dedi İblis derin bir iç çekerek, “bazı konular bir İblis için bile mizah malzemesi olamaz. Bu da onlardan birisi.” dedi.

Melek onaylar bir biçimde başını salladıktan sonra kısa bir sessizlik oldu.

“İnsanla tanışmaya hazır mısın peki?”

“Sanırım. Onun hakkında yeterince bilgi edindiğimi düşünüyorum. Hatta bu seferki iddia için çıtayı en yukarıya taşıyalım diyorum ne dersin?”

“Aklında yine nasıl bir kurnazlık var.”

“Kurnazlık değil, sadece işleri bir tık daha zorlaştırmak, ya da kolaylaştırmak. Bakış açına bağlı”

“Dinliyorum.”

“Peki. Öncelikle insanın yanına gideceğiz ve durumu açıklayıp seçim yapması gerektiğini ona ileteceğiz”

“Her zamanki gibi yani. Tamam peki ya sonra?”

“Sonrası ise diğerlerinden farklı olsun istiyorum. Teklifim şu, bu sefer insanın sadece tek bir soru sorma hakkı olsun. Ne diyorsun?”

“Tek bir soru mu? Ama bu onun için büyük bir dezavantaj olur. Ayrıca haksızlık gibi duruyor. Diğer insanlara sonsuz soru sorma hakkı verirken bu insana neden tek bir soru sorma hakkı verelim? Üzgünüm. Cevabım hayır.” Melek kafasını şiddetle iki yana doğru salladı.

Fakat İblis, meleği ikna etmeye kararlıydı. “Hadi ama dostum. Araf’ta kalan son 24 insanı bana kaptırdın. Demek ki sonsuz soru sorma hakkı senin işine gelmiyor. Birde böyle düşün. Tek bir soruyu cevaplayacak ve onu Cennet’e götürebileceksin.”

Melek bir an afalladı. “Haklılık payın var,” diye de onayladı.

“Peki ya soracağı soru ne olacak?”

“İnsan soruyu sorana kadar bilemeyiz, fakat bir tahminim var.”

“Nedir peki tahminin?”

İblis sinsice sırıtarak, “İstediğim kitapları okuyabilecek miyim? diye soracaktır” dedi.

“Ama bu durumda sen kaybedersin. Neden böyle bir şey yaptığını gerçekten anlamıyorum. Bütün kitaplar bizim tarafta. Sizinkiler hiç kitap okumaz ki.”

“Orasını lütfen bana bırak dostum. Ne diyorsun? Yapıyoruz muyuz?”

“Tamam. Yapıyoruz.”

İblis ve Melek, insana durumu anlattı ve seçim yapması gerektiğini bildirdi.

İnsan kısa bir süre düşündükten sonra sorusunu sordu.

“İstediğim fantastik ve bilim-kurgu kitaplarını hanginizin tarafında okuyabileceğim?”

Beklenen soru gelmişti. Melek gururla öne çıktı ve sözlerine başladı.

“Eğer bizim tarafa gelirsen,” dedi melek, “Şu ana kadar yayınlanmış bütün kitapları okuyabilirsin”.

“Bütün kitapları mı? Çok iyi be!” dedi insan.

“Peki ya sen? Sen ne vaat ediyorsun bana.” İblise meraklı gözlerle bir soru yöneltmişti.

“Şey,” dedi iblis, “bizim tarafta istediğin kitaplar yok. Fakat sana meleğin asla teklif edemeyeceği bir şeyi sunuyorum. Son kitabını çıkaramadan ölen George R. R. Martin’den hikâyenin sonunu öğrenme fırsatı!”

İnsan, hiç düşünmeden koşarak İblisin tarafına katıldı ve İblisle birlikte Cehenneme doğru yol alırken, meleğin arkasından söylediklerini duyamadı.

“Kitap dizi ile benzer bir şekilde sona eriyor.”