Öykü

Kamikaze!

Hisatsuuuuu!…

“Nabzım hızlı hızlı atıyor, gözüm yaşlanıyor, başım dönüyor, midem bulanıyor… Ne kadar büyük bir sessizlik hiçbir şey duyamıyorum, ellerim terliyor, çok sıcak ama üşüyorum… Bu daha ne kadar sürecek … Yeter daha fazla dayanamayacağım … Hadi bit artık… Bitsin artık… Yeteeeer! Anne? Senin ne işin var burada? Çekil önümden çekil, çekil diyorum, bak yapma ben başa çıkabilirim sen çekil. Bakma öyle yüzüme, kalbim ağrıyor zaten bir de sen bakma öyle yüzüme, dayanamayacağım ne olur çekil, çekil de bitsin. Ne olur çekil, lütfen …

Üzülme olur mu? Herşey çok güzel olacak. Seni çok seviyorum meleğim…”

Güüüüümmmm !!!

17 mayis 1944 Albay Takata çakılırken kamikaze pilotunun hissettiği bu muydu dersiniz? Son haykırışın içerisinde “ Ben yüreğimi ortaya koyabilirim. Ancak, içimdeki sırrı sen görebilir misin, bilmem!” mi dedi? Biz duyduk mu bu haykırışı? Duymak için dinlemek mi gerekir illa ki yoksa gözlerini kapatıp hissetmek yeterli olur mu?

Ya annesi… Her şey biterken bile karşısında tek onun hayali vardı hani. Kıyamazdı oğluna, ya o anne gördüğünde demez mi “Uyuyor, ne güzel de güzel uyuyor. Melekler gibi. Saçları ne tuhaf dağılmış. Keşke yastığı göğsüm olaydı… “

Ne ağırdır bu cesaretin bedeli.

Kimine göre kutsaldır, kimine göre cahillik, kimine göre delilik, kimine göre de hiç birşey ifade etmez belki ama ağırdır bedel hem de öyle böyle değil, giden bir kez gider de kalan hergün ölür!

Albay takata, sorgusuz sualsiz ölüme giderken onu cesaretlendiren neydi?

Yaşanacak güzel günler için bir umut mu olacaktı?

Herkes tarafından kahraman mı ilan edilecekti?

Yoksa sona erecek sandığı şey yeni bir başlangıç mı olacaktı? Kim bilir belki de bilinmezliğe olan merakı mıydı onu buna iten?

Güçlü bir nedeni vardı elbet.

Her cesur davranışın bedeli bu kadar ağır mı olur dersiniz? Cesaret nedir peki?

Cesaret, bütün korkulara rağmen bilinmeyene adım atmaktır diyebilir miyiz?

Cesaret, korkusuzluk demek midir? Elbette hayır, korkusuzluk, sürekli cesur ve daha cesur olunca ortaya çıkar.

Kısacası cesaret, bilinmeyen için bilineni riske etmektir!

Ancak ve ancak kaybetmekten korkmadığımız zaman kazanabiliriz. Bizi ayakta tutan güçlü nedenlerimizi bilmeliyiz. Ne olursa olsun güçlü nedenler, güçlü eylemler yaratır!

Ne istediğini bildiğinde ve bunu yeterince çok istediğinde, onu elde etmenin bir yolunu bulacaksın. İlk önce kendine ne olacağını sor; sonra ne yapmak gerekiyorsa yap!

Unutma sen olmayı seçtiğin kişisin!

Kamikaze!” için 27 Yorum Var

  1. Hayatta başarılı olmak için cesaretli olmak gerekiyormuş.Kaybedeceklerini düşünmeden….Güzel bir paylaşım?

  2. Bir kamikaze pilotunun hisleri ancak bu kadar dokunaklı ve gerçekçi anlatılabilirdi. Devamını okumak için çok çaba harcadım fakat yoktu 🙁
    Tadı damağımda kaldı…. lütfen yazın, yazmaya devam edin. Kaleminiz çok etkileyici. Keyifle okudum. Teşekkürler

  3. kendimize yüklemiş olduklarımız bazen bizi biz yapmaz açık bir pencere bulup kanatlandigimizda sonsuzluğu o vermiş olduğu cesaret ve özgürlük te kendimizi buluruz… harika bir öykü.

  4. Sanırım yaşanan bir olay alınıp direkt olarak buraya aktarılmış. Kendinizden bir şey katarak yazmamış ve bir kurgu oluşturmamışsınız.

    1. Merhaba. Yazıyı tekrar okumanızı rica edebilir miyim? Tekrar okuduğunuzda eminim ki giriş kısmından itibaren tamamen bir kurgu oluşturulduğunu ve yalanılan bir hikayeden bambaşka bir çıkarım yapıldığını net olarak fark edeceksiniz. ?
      Telekkürler, sevgiler ?

  5. Muhteşem bir yazı….içinde tam da kendimi buldum…insan kendi için yaşamalı,her anın tadını çıkarmalı…
    Devamını bekliyoruz.???

  6. Bilineni riske atmak…canımı aldı. Daha iyi tanimlanamazdi. Devamı yok ama fazlası var. Ne güzel…sevgiler.

  7. Aslında hayatımızda hepimizin bir gorevi var onları gerçekleştirmek için burdayız. Pilotta görevini yapması gerekmis hiç kipirdamadan vazgecmeden cesaretle asilce yapmış sonunu bile bile aslinda
    Hayat gibi
    Güzel bir yazı beğendim

  8. Yorumunuz için teşekkür ederim. Bir kez daha okuyabilir misiniz? ? eminim tekrar okuduğunuzda baştan sona yaşanmış bir olayın kurgusu olduğunu ve olaydan bir çıkarım yapıldığını fark edeceksiniz. Teşekkürler ?

  9. Merhabalar ve seçkiye hoş geldiniz.
    Beni yanlış anlamanızı istemem; sözlerimi size faydası olsun diye söyleyeceğim.
    Öncelikle yukarıdaki yazı öykü koşullarını karşılamıyor. Öyküde olması gereken şeyler diye özel bir kurallar sırası olmamasına rağmen yine de içinde barındırması gerekenler vardır.
    Giriş paragraflarında verilen birkaç sahnenin ardından gelen anlatım, girişle anlamsal açıdan bağlantılı olsa da içerik açısından herhangi bir bağlantısı yoktu. Metin bir anda yön değiştirmiş ve 4. paragraftan sonra çizgisini terk etmiş. En azından finalde ”Unutma sen olmayı seçtiğin kişisin!” dedi ve alkışlar arasında sahneyi terk etti,”’ gibi bir ifade kullanılsaydı metin bir çerçeveye oturur ve vermek istenen mesaj öyküsel açıdan desteklenirdi.
    Küçücük metinde onlarca hata vardı bir de. ”hiç birşey,” gibi bir kullanım bunlardan sadece biri. Ve birçok yerde noktalama işaretinden önce ve sonra boşluk bırakmışsınız. Son okumalarınızı artırmalısınız.
    Daha çok okumalı ve daha çok denemelisiniz. Umarım söylemek istediklerimi kırmadan anlatabilmişimdir. Kendinize iyi bakın.

    1. Çok teşekkürler Osman bey, mutlaka dikkate alacağım. Yüreklendirdiğiniz ve motive ettiğiniz için tekrar teşekkür ederim 🙂

  10. Merhaba;
    Öncelikle Seçki’ye hoş geldiniz. Okuduğumuz yazı “deneme” türünde olmuş. Eğer tür konusunda bir kaygınız yoksa böylesi gayet iyi. Ancak öykü olduğunu düşünürseniz Osman Eliuz’un söylediklerine tamamen katılıyorum. Bu platformda yazmaya gönül verenler olarak hepimizin gelişimi için iyi niyetle yapılan eleştiriler oluyor. Ben kişisel olarak çok yararlandım. Umarım siz de kalbinizi açar ve bu iyi niyetli eleştirileri gelişim için değerlendirirsiniz. Sevgiler

    1. Sevgiler ve teşekkürler Nurdan hanım. Aldım, anladım ve uygulayacağım… Sevgiyle kalın 🙂

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *