Öykü

Mr. Walker’ın Renkli Çiftliğinden, Güneşin 4 Yıl Doğmadığı Ülkeye

Takvimler 1650 yılının soğuk bir kış ay’ını gösterirken Londra da Mr. Walker’in Madagaskar’dan getirdiği 200 büyükbaş hayvan çiftliğinin ahırlarına girer. Bu hayvanlardan çok fazla süt geleceğini ve zengin olacağını düşünen Walker’ın renkli hayalleri ile Londra da gün batıyordu.  O gece Walker yatağında huzurlu uyurken, milyonlarca insan ise aymayacak bir güne uyanıyordu. Haftalar sonra Walker’ın yeni inekleri süt veriyor. Bu sütler Londra’nın dört bir yanına yayılıyordu. Sütler hızlı bir şekilde tüketilirken merkez Londra Sağlık Ocağında görülmemiş oranda hasta var oluyor. Doktor Smith Avrupa ülkelerine telgraflar çekiyor. Destek sağlık ekibi taleplerinde bulunuyordu. Sütlerden içenler ağır ateşli şekilde geliyor,  mikrop bütün vücuda yayılıyordu. Tarihin görülmemiş hastalığı Londra’ya ardından Avrupa’nın tamamına yayılmak üzere ortaya çıkıyordu. Oluk oluk insan sağlık ocağına gelse de yetersiz personel ve sağlık ekipmanın tükenmesi üzerine binlerce kişi hayatını kaybediyordu. Walker’ın zengin olma hayali ile başlayan gün, evinde ölü olarak bulunmasıyla son buluyordu.  Virüs o kadar hızlı yayılıyordu ki, şehrin nüfusu yarı yarıya azalırken, binlerce insan uzun seyahatlere çıkıyor, bu seyahatler sırasında virüs diğer Avrupa ülkelerine yayılıyordu. Tüm dünya ülkeleri olağanüstü sağlık durumu adı altında gereken ne varsa yapmaya çalışırken Avrupa’nın 24 ülkesine veba salgını çoktan yayılmış, ölümler hızla gerçekleşiyordu. Londra’daki doktorlar da virüse kapılıp hayatlarını kaybediyorlar. Dünya salgının gölgesinde korkuyla bu durumun nasıl geçeceğini düşünüyor. İnsanlar sokaklara çıkamıyordu. Tüm Avrupa’da virüsü yok edecek çalışmalar gerçekleştirildi. İlaçlanmayan sokak kalmadı. İnsanlar karantina altında bekletiliyordu. Veba virüsü bir insana bulaştığı anda hızlıca vücutta etkisini gösterip ölüm durumunu gerçekleştiriyor. Bu da virüsü kapmış olanların başka insanlarla pek fazla temas edip onlara da veba bulaştırmaya imkân bulamadan ölmeleri ve kireç çukurlarına gömülmeleri anlamına geliyordu…

Mr. Walker’ın zengin olma hayali milyonlarca insanın ölmesine mi sebep oldu? Yoksa veba virüsü dönemin karşılaşacağı en büyük salgın olarak tarihe geçecek büyük bir gerçeklik miydi? Londra’da ve Avrupa’da 4 yıl boyunca virüsün yok edilmesi için büyük çaba harcandı. Salgın hastalıklar onlarca aileyi yok etti. Çocuklar çocukluğunu yaşayamadan ebedi bir yolculuğa çıktı. En hazin tablo ise bu salgın hastalığın durdurulması sonucunda korkutucu rakamdı. Tam 25 milyon insan veba sonucu hayatını kaybediyor, insanlık tarihine bu kara tablo kalıyordu. Güneş batmayan ülke olarak görülen İngiltere tarihin en karanlık günlerini yaşamış, 4 yıl boyunca güneş ülkenin hiçbir kentine doğmamıştır. Fransa da bu salgından çok etkilenir. İki büyük dedesini de bu hastalıktan kaybeden Albert Camus’ta veba adlı bir eserle veba salgınından hayatını kaybeden 25 milyon kişiye ve dünya tarihine altın harflerle şu sözleri bırakır:

“İnsanlar yalnız felaketi yaşarken gerçeğe kendilerini kaptırırlar; yani susarlar.”

Tüm dünya susmuştu, insanlık bir ölüm atlasından kan kaybederek geçmiş, yeni dünyaya savaş virüsü ile merhaba diyecekti. Yani en büyük virüsle…

Mr. Walker’ın Renkli Çiftliğinden, Güneşin 4 Yıl Doğmadığı Ülkeye” için 2 Yorum Var

  1. Öykü değil de sanki bir “olay” yazısı gibiydi ya da adına her ne deniyorsa. albert camus’un kitab tanıtımı gibi de olabilir . Başlık sizin ise hoşuma gitti, mr. Walker sizin karakteriniz ise ( kafam karıştı) ve Madagaskar dan hayvan getirme olayı kurgu ise sanırım bir öyküye benzer tarafı bu olur. Çünkü gerçekten 1650 yılındaki bir veba salgininin belgesel tadında anlatımı gibi bir şeydi. Bu arada öykü kısaydı ve ciddi anlamda üstün körü geçilmisti ama anlatım güzel ve akiciydi ve ciddi anlamda gerçekçi 🙂 eğer bu anlatımı belgesel tadından roman tarzına dönüştürürseniz tadından yenmez. gelecek seckilerde görüşmek dileğiyle..

  2. Merhaba,
    Üstteki yoruma katılıyorum ben de. Anlatım tekniğinden ötürü pek öykü gibi gelmedi bana. Bir de bazı sayıları rakamla değil de yazıyla yazsanız metin daha hoş gözükecek.
    Kaleminize sağlık.

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *