Öykü

Aslan Dişli Vampir

ilham alınan eser

BUZ VE ATEŞİN ŞARKISI & RAVENLOFT

NOT: Karakter kullamında “Wizards of the Coast” ve “George R. R. Martin” den izin alınmamıştır. Binaenaleyh, yazar kişiden ve Peter Adkison’dan teşekkürlerimizi esirgiyoruz. Okur ve izleyicilerin çokça yakındığı “spoiler çarpması” etkisini yaşamak istemiyorsanız, bunun çözümü fareniz ve birkaç tıktır.


“Bu lanet yeri son ziyaret edişi olmasını diledi. Her gelişinde kafasına saplanan garip ağrı beynini oyuyor,

bir taraftan da zihnini anlamsız düşüncelere ve hesaplaşmalara boğuyordu. Dayanılır şey değildi…”

Saygın Ersin, “Erbain Fırtınası”

1. Başı Boş Kalan Sisler ve Gidilen Üçüncü Evren

Yarasalı sisler. El kadar göğü kaplayan, kol kadar bulutların aşağısından gelen yolcular. Kanat vuruşları duruluktan çıldıran insanların solukları kadar büyüleyici, korkutucu. Beyazlıklar onların devletleri.

Kim düşleyebilir gezdikleri evrenleri?

* * *

Kızıllar giymiş şeytan. Atalarının kırmızı lavlar kadar yakıcı zekâsından büyük hisse kapmış cüce. Yarım adam olarak elli binden fazla kılıcı düşmanına karşı toplamıştı. Kendinden altı sene önce doğarak, tüm güçleri elinde yuvalamış Jaime Lannister’a karşı savaş bayrağı açmıştı.

İç savaşın iç sıkan havası cücenin burnunda alevlendi. “Syrax” adını verdiği gemi ona ejderha yetileri hediye sunmuş gibiydi. Burnundan alevler fışkırabilir ve adı güzel gemiyi yakabilirdi. Bu yazılmış olması büyük olasılıklı kaderi “Urrax” da yaşayabilirdi. Yirmi beş metre aralıklarla yüzen ejderhalar. Gelişkin gemiler. Tyrion ordusunun zekâ ve yönetim kaleleri.

Tyrion parmaklarını birbirine geçirdi. İki kıtanın birbirine birleşerek tek kıta görüntüsü vermesi canlandı gözünde.

“İki kıta değil, iki ordu birleşecek ve birleşen bu iki ordunun tek nâmı olacak…” Denizin maviliğiyle büyüyen gürültüye kulak dayadı. “Lannisterlar borçlarını ödeyecekler. Şüphesiz ki Lannister olmayanlara ödenecek borçlar.”

Uçuşan sözler, gemilerden beş tanesine ejderha adı vermiş Tyrion Lannister’a bağlı olunca çevredekiler yutkundu.

Tywin Lannister’ın ölüm haberinin uğultuları geleli iki gece olmuştu. Yirmi sene aralıksız Kral Eli göreviyle taçlanmış hayatın son saniyeleri iğrençti. Ölümün gökten bu şekilde inmiş olması her beyni zorluyor, her dili karıştırıyordu.

“Boğazına eritilmiş altın dökülerek öldürülseydi şerefini bulurdu,” böyle başlamıştı Tyrion adamlarıyla plan masasındayken. “Hâl buyken… Her tuvalete gittiğimde, işimi görürken gözlerimi dinlendirerek onu anacağım,” diyerek noktalamıştı. Burnuna üflenilen kalemin bıraktığı kadar koyu nokta.

* * *

Tyrion başını toparlamak ve bunu başardığı anda, Lannis Limanı’nı gösteren haritasını buruşturmak için odasına çekilmişti. Kamara. “Dar alanda beyin hızlı ve büyük çalışır.” Lannister soyunun üstüne altın döktüğü lâflardan biri. Aslanların köklerinin ulaştığı en son dal da böyle düşünmüş olsa gerek, ailenin temellerini bir kaya parçasının tepesinde atmıştı. Altın sarısı saçlı Lann.

Kapı dalgalı vuruldu. Ritim kulaklara asi suları deviriyordu.

Kara dalgalar karaları dövüyordu.

Bilinmezliği beyninde, kırmızı pelerini omuzlarında bir adam düşüverdi odaya.

“Düzülmüşlük kedi olsaydı… Ağabeyin kara bir kedi olurdu,” dedi Bronn.

Şeytanın gözleri asırmalık elmaya kesti.

“Jaime Lannister. Kime ak kime kara haberi duymuş. Adına sırt dayayıp, atına atlayıp, altın toprakları terk ederken muhafızlar peşine düşmüş. Yarı yolda bir elini düşürmüşler. Kral gitmesine geçit vermiş. ‘Tek elle mastürbasyondan başka bir halt yapılamaz!’ diye eklemiş.”

Dışarıda, savaş kanı tatmak isteyen erkeklerin kansızlıkları başlarına vurmuştu.

“Hoşluğun içinde hoşluk aramak için cümlelerini tartmak lâzım.”

Tyrion mevsim olabilseydi, kuşku götürmez yaz olurdu. Kısa, öz ve parlatıcı.

Bronn.

Dikilmekten ağaca dönüşebilirdi. Böylesi durumda binlerce can ve eşit sayıda ruh görebilecekti. Elinde savaşların vazgeçilmezi ışıldadı. Ağaç ruhu dürtüklemişti, kâğıt elindeydi. Mektup.

Havaya fırlatıldı. Mektup takla attıkça yüküne daha çok yük biniyor gibiydi.

Cüce kapının kapanmasıyla birlikte, okuduğu cümlelerin yorumlarını beynine bırakıyordu.

Hasbelkader ruhunun düşebildiği uçurumlara beynini yaklaştırmamalıydı.

“Dünyaya karşı birliktelik mi dileniyor?”

* * *

Lannis Limanı. Casterly Kayası’nın açı yüzünden küçük baktığı yer. Westeros’ta liman kenti olmanın önem ve ününü kavramış. Paslaşan dünyada, kendine gelen pası kıtanın en gelişmiş üçüncü kenti olarak gole çevirmiş.

Kılıçtan eller görünmez ruh keser. Kesilen parçaların havada uçuşması, askerlerin ellerine kelepçe.

Kılıç toprağa düşse, Sur’da duyulacağına inanılacak kadar sessiz.

Ağabey ve yandaşları yan ağlara takılmış.

Ruhları bedenlerini unutmuş da gelmiş.

Uzaklardan, fakat kalbin nefese yakınlığında hissedilen sislerin doğuşundan ürken atlar. Yarasaların tek taraflı savaşından yüzlerini koruyan askerin boşluk ânı.

Yıldızlardan gelmeyi başarmış sislerin cüceyi yutuşundaki sersemlik.

Barış antlaşması ayyuka çıkmadan yerin dibinde.

Cinlerinin önünde beyaz sisle giden şeytan.

2. Kaosa Paralel Vurur Kaos

Hayatını cehennemle müttefik bir yere taşıdı. Havanın her kırıntısı demir ağırlığında gelmekteydi. Ufuklardan uçlar düşmüş, karanlığın karnı çok aç. Karartılar karartıların karnını doyuruyor.

Aydınlık egemenliğindeki cenahtan, uğultularla yükselen ayak sesleri kulak çalıyor.

Eli ateş tutmaktan yüzünü esmerletmiş kadının… Sahne vakti!

“Alevin altın olur! Bu emir görünüşlü cümleyi tekrarlatmadan nerede olduğumu söyle! Uykun altından olur!”

Altın eşitliğinde bir uykuyu beyin tartmaz. Alev ve altın anılması iyidir. İkisiyle de can alabilirsin. Alevle yanmayacak töre, altınla alınmayacak köle yoktur.

“Buradasın, toprak temeli burasıdır ve temelli burasıdır. Bir yere oynayıp durduğu fark edilmedi. Gidip gelmiyor. Duruyor. Gelip giden sensin, değil mi?”

İnsanlar şarap içtiklerinde, dillerinde kalan boncuklar böylesi konuşmalarda patlıyor olmalı.

Şarap sesli kadın.

“Adım kondurduğun noktalar altın küpler kessin istiyorsan… Beni Lannis Limanı’na geri götürmek hayatının kârı olur!”

Cümlede dökülen yerleşim yeri kadının yüzünde patladı.

“Bedenimi takip et. Gölgeme bağlan.”

* * *

Ev. Karga kanatlarından dikilmiş çatılı. Fışkırır, orta büyüklük bulut eşitliğinde kan kızılı.

Ruhun kilo veriş saati.

“Savaşın bilmediğim harita üstüne bu şiddetle ilerlediğinden haberim yoktu,” dedi Tyrion, “Buradakiler kimin ateşiyle kaynadı?”

Soru selini oluşturacak ilk yağmur bulutu gümbürdemişti.

“Strahd von Zarovich.”

Cüce beyninin kendi gibi kalmamış bölümlerini zora soktu, zorladı.

“Essos’dan gelmiş olmalı. Kafa arşivimde böylesi garip hanedan adı yok. Zarovich.”

Cümlede dökülen yerleşim yeri kadının yüzünde patladı.

“Dişlerini ve dişlerimi güzel bileyen adam,” dedi kadın ve dişlerini ışıkta sergiledi.

Kızıl şeytan şimdiye kadar görmediği yaratıklardan çok, gördüklerinden korkardı.

“Burada ilk nefes alışverişimden sonraki gece beni lanetle bağladı. İki dünyada nefes aldım. Eski dünyamla alâkalı öyküler düzüyorum. Zarovich bunların geldiğim dünyada sorunlar yaşatacağını söylemişti. Yazıklarım ve orada yaşananlar çarpışarak kara bir yarasa bulutu oluşturabilirmiş. Oldu da, sen geldin! Essos ve Lannis Limanı dedin. Bu dünyanın paralelliğinde sürüp giden iki dünyadan başka bir yer. Kitap şuralarda çürümekteydi. Adında zıtlık vardı.”

Lannister, kendini aynada gerçek bir aslan olarak görmüşçesine duraksadı.

Buz ve Ateşin Şarkısı,” dedi kadın.

Tyrion kadından adını sunmasını istediğinde aldığı cevap…

Joanna Lannister oldu.

Cümlede dökülen kadın ve hanedan ismi cücenin yüzünde patladı.

3. Kâbusları Yırtmak

Tyrion, Karasu Savaşı’nda payına düşen darbeyi aldıktan sonra ilk kez uyanıyordu. Annesinin yazdığı öykülerde kendisine yer yoktu, onu hiç soluk almadı sanıyordu… Ölüydü.

Böylelikle Tyrion paralellikten yürüyerek hiç olmadığı için hiç ölmeyecekti. Lâkin uyanmış ve düşlerindeki olaylardan daha farklı boyutlara göz gezdiriyordu.

Durumların tek uzantısı bir eyleme dayanmaktaydı. Zarovich, Buz ve Ateşin Şarkısı’nı dağ bozar gibi bozmuştu.

Aslan Dişli Vampir” için 2 Yorum Var

  1. Gayet hoş bir fikir 2 seri üzerinden bir öykü yazmak ve bunu son derece başarılı bir şekilde yapmışsın. Tebrikler Onur.

    Kalemine sağlık.

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *