Will küçük bir çocuktu
anne ve babasına göre bir balondu
zaman saatleri yerken
lunapark yolu tutuldu
normallerin dibinden bir parktı bu
çocuğun gözüne yansıyordu buğulu
ışıklar yüzleri yerken
babasının çakmağı ateşi tuttu
alev aldı parkın bulutu
balonlar eridi, söndü, kurudu
ateşler göz bebeklerinde parlarken
bedenler ötelere kuruldu
anne ve babası yandı kuruntulu
müdür sarıldı boğuldu
kara duman nefes olurken
park haritalardan ve kulaklardan soruldu
zaman yoğruluyordu
dünyanın işi değil miydi dönüyordu
ruhların parkı canlanırken
onları kimseler işitmiyordu
başlarına açılmıştı bela ruhlu
park olmuştu
kurtulmak istenirken bu dertten
will’in babası salınarak vuruldu
metal yığını bir trene tutundu
ruhu çekildi içeri yok oldu
annesi de atılırken
aynı yerde aynı zamana durdu
ailesi gitmişti ama olmuyordu
ne sonsuzluğu ne de reenkarnasyonu
bulamıyorlardı derken
uzanan aylar ayları kovalıyordu
diğer ölenler istiyordu
will de atılsın parktan ve boşluğu
kavrasın diye tartışırlarken
karar alındı ve savruldu
ruhsal anılarda kulaç atarken
ruha benzeyen ve üflenilen
balonlardan çıkan
çocuk nefesler ve havalar böyle hayat buldu
Sanırım okuduğunuz bir şiirden etkilenmişsiniz gibi geldi bana biraz. Kendinizi geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorum bu konuda 🙂
Elinize emeğinize sağlık.