
Koy artık meydana bütün varını
Ya çıkar, ya çıkmaz o kurt yarına
Yaylaya zağarsız sal davarını”
Faruk Nafiz Çamlıbel
Esen olsun.
Çoban bazen “insanlığın hayrı için günahlarını üstlenip bedel ödeyen İsa”nın “babası”na dair bir metafor, bazen insanlığı yoluna davet eden Muhammed’e “pek sarp yere çıkmışsın, koyun çobanı!” diye gelen bir hakaret. Bazen insanları “panik”lettiren bir tanrı, bazen Dede Korkut’un dilinde, koskoca Salur Kazan’ı kurtaran bir “kahraman”.
Rıhtım dostlarının tanıyacağı sevgili Mercan Aytuna’nın çizimiyle bu ay 12 “çoban öyküsü” dinleyeceğiz. Tarihteki çoban öykülerinin gezdiği sınırlarda mı, yoksa daha mütevazı çobanların öyküleri mi, hep birlikte göreceğiz.
– Kırpılan Koyunlar Kuyucusu adlı öyküsü ile Bahri Doğukan Şahin
– Yazgı adlı öyküsü ile Ceyhun Özçelik
– Korkusuz – Bölüm 1 (The Man Without Fear – Part I) adlı öyküsü ile Emre Sümer
– Tüccar adlı öyküsü ile Hacı İmrağ
– Yörük adlı öyküsü ile Mehmet Berk Yaltırık
– Ütopya Projesi 7 – Gabriel İle Görüşme (Son) adlı öyküsü ile Mehmet Kayhan
– Kuzeyin Çobanı adlı öyküsü ile Oyıl Varol
– Karanlık Günler 1 – Kepenekli Adam adlı öyküsü ile Sefa Tursun
– Zerre Hikâyeleri 1 – Çoban adlı öyküsü ile Servet Tursun
– Güzel Bir Gün adlı öyküsü ile Suat Vural
– Tezgâh adlı öyküsü ile Taha Sancar Çalışkan
– Küçük Dostumun Şarkısı adlı öyküsü ile Ufuk Ali Kaftanlı
Gelecek ayki temamız “Çığlık” olarak belirlendi. Çobanların öyküsünü bir dinleyelim hele, belki uzaklardan kurdun kaptığı bir kuzunun çığlığı çalınacaktır kulağımıza. Öykülerinizi mart ayının ikinci hafta sonuna kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
M. Bahadırhan Dinçaslan