Öykü

Çocukluk Etme!

Üç gündür yoldaydı yavru ejderha. Annesini tekrar bulma ümidi ile ormanda geziniyordu. Boğazı kurumuş dili damağına yapışıyor, ağzına doğru düzgün bir lokma koymadığı için karnı gurulduyor, ayağına batan diken her adımda kendisini belli ediyor, arada gözü kararıyor, olduğu yere yığılmamak için kendisini zor tutuyordu.

Bir şimşek daha çaktı. Başını gökyüzüne kaldırdı yavru, bulutlar kabarıyordu. Mağarasını özledi, dışarı hiç çıkmamalıydı belki de. Gözüne karşıdaki düz tepeyi kestirdi. Tepenin eteklerinde sığınacağı bir girinti muhakkak vardı, annesinden öğrenmişti bunu.

Çalılıkları aşınca dökündü bir baraka çarptı gözüne. İçeri girmek konusunda kararsızken bir yıldırım düştü gerilere, sanki dünya yarılmıştı ikiye, öyle bir gürültü koptu. Olduğu yerde yarım boy zıpladı yavru, öne atılıp barakaya doğru koştu.

Kapıyı aralar aralamaz bir ekmek kokusu duydu. Burnuyla zemini yoklarken, yıpranmış bir bohça ile karşılaştı. Bohçanın ağzını araladı, yarım bir ekmek. Neredeyse gözyaşı dökecekti. Tek lokmada midesine indirdi ekmeği.

Pencereye yaklaştı, pervaza ön ayakları dayayıp rüzgarın ağaç tepelerini eğişini izledi. Bir hıçkırık takıldı kulağına, lavabonun altından geliyordu. Bir daha duydu sesi, evet evet, dolabın içinde birisi vardı. Kapağı araladığında bir çocuk ile karşılaştı.

Lütfen beni yeme, dedi çocuk. Duraksadı yavru, neden böyle demişti ki? Ağzına insan koyacak değildi, açlıktan ölse de tadına dahi bakmazdı. Bir an midesi bulanır gibi oldu.

“Çuvalın içinde ekmek var, hepsini al, ama bana dokunma lütfen.”

Ayağını tepti yavru: “Ben insan yemem!”

“Ama sen, bir ejderhasın sen?”

Ejderha, geri dönüp barakanın uzak köşesine çekildi. Birazdan yağmur başladı. Damlalar çatıyı önce bir dövdü, ve sakinleşip usullaştı.

“Evden kaçtım.” dedi çocuk, “Babam vurdu bana.”

Ejderha başını çevirip bir süre çocuğu inceledi: “Ne yaptın ki?”

“Hiççç.” Kısa bir süre sessizliğe gömüldü. “İnek, süt bakracını devirdi, babam da suçu bana attı, elinin tersi ile vurdu.”

Parmağını ağzına götürüp tırnağını yedi. Kısa sessizliği yine kendisi bozdu: “Tamam benim de biraz suçum olabilir.”

Burun kanatlarını birkaç kez açıp kapadı ejderha, başını öteki yana çevirdi.

“Ne dememi bekliyorsun, bir kazaydı işte, ineğin geriye kaçacağını nereden bilebilirdim ki.” Başı öne düştü:

“Demişti gerçi babam, süt sağarken ineği bağla diye. Üşendim, evet üşendim, ama bana da hak ver, her gün her gün, bıktım süt sağmaktan, bıktım odun kesmekten, bıktım buğday dövmekten pirinç seçmekten, dönmek istemiyorum o yere bir daha, ölsem de dönmem bir daha.”

Başını dizlerini arasına gömdü, hıçkırıklara boğuldu. Gözlerinde ne kadar yaş varsa akıttı. Ayağa kalktı ejderha, dolabın karşısına geçti, yana eğilip sırtını gösterdi: “Bak, kedisini yediğim diye nasıl da dişledi annem beni, fakat ben onun kokusuna hasretim. Peki ya sen, hep çocuk mu kalacaksın?”

Deniz Eksilen

Öykü, roman, novella, deneme ve şiir yazıyorum. Psikolojik hikayeleri seviyorum. Arada gerçekçi kurgular kullansam da, bilimkurgu ve fantastik favorim. Yorgos Lantimos izliyor, Marcel Proust okuyor, Heraklitos'u düşünüyor, Carl Sagan'ı anıyor, Progressive House dinliyor, scooter kullanırken elimi uzatıp otlarla tokalaşıyorum. Rüzgarı, dalgayı, ve abartmadığı sürece yağmuru seviyorum. Anime ga daisuki desu.

Çocukluk Etme!” için 8 Yorum Var

  1. Merhaba.
    Çocuksu yazım ve çocuk gibi yazım arasındaki farkı güzel kullanmışsın. Son kısmındaki aşırı yükselen vurgu olmasaydı, “çocuklar için ve çocuksu yazım”a harika bir örnek olurdu ve son kısmıyla birlikte “yüreğindeki çocuğa öykü okuyanlar” için harika bir öykü olduğu anlaşıldı. Teşekkür ederim bu güzellik için.

    “Çalılıkları aşınca dökündü bir baraka çarptı gözüne.” Burada minik bir harf basım hatası olduğunu düşünüyorum.

    Cümlelerinde ses benzerliklerini bu kadar yoğun ve güçlü kullanmadığını anımsıyorum. Kelimelerin farklı anlamlarını ardışık sıralanışta bir tür “sanatsal yazım” ile kullanman da cabası. Hoş bir durum fakat tüm öyküye yayılmamış olması, alacalı bir form kazandırmış buna.
    Yağmur gibi, kimi zaman yumuşak, kimi zaman esintili. “Kötü” veya “iyi” olmuş demeyeceğim.
    Bakalım başka ne güzellikler sunulmuş dünyaya bu ayki seçkide 🙂

    1. Merhaba. Çocuksu anlatımda kalemimi sivriltmek istiyorum. Eleştirileriniz de bana bu konuda yardımcı oluyor.

      Öykünün sonu konusunu iyi açıklamışsınız. Siz belirtince sorun ortaya çıkıyor. Ayrıca ses benzerliklerini de düzeltmeliyim diye düşündüm şimdi.

      Tekrar teşekkür ederim, zamanınız için. “döküntü” hakkındaki uyarı için de ayrıca teşekkürler.

  2. Yavru ejderhaya sempati duydum; şöyle bir sevesim geldi 🙂 Kısacık bir öykü ama fikrimce farklı ve başarılı. Başka öykülerinizi de okudum ve kaleminizi sevdim.

    1. Teşekkür ederim, beğendiğinize memnun oldum. Sizi tekrar tekrar ağırlayabilmek dileğiyle.

  3. İlk paragraftaki (i)yor tekrarlarını bölmenizi ve/veya anlatımınızı manipüle etmeni dilerdim. 🙂 Diyaloglar oldukça sıcak ve sempatik olmuş. Elinize sağlık.

  4. Okuyup yorumladığız için teşekkür ederim.

    Söylediğiniz noktayı özellikle yazmış, ahenkli bir vurgu vermeye çalışmıştım. Sizin bu konuda arzunuzu belirtmeniz, bir şeyleri yanlış, veya yetersiz yaptığımı gösteriyor. Ya da en azından ahengi yerinde verememişim. Üzerinde duracağım. İlginiz için tekrar teşekkürler.

  5. Çocuk hikayesi yazmak kanımca en zor şeydir. Naçizane biraz bilgim olduğu değinmek istediğim şeyler var: Eserinizin kurgusu sanırım ders çıkarma üzerine. Ki çoğu çocuk edebiyatı ürünü bunu amaçlar. Fakat eserinizde yer yer metinde kopmalar oluşuyor ve inanın bana çocuklar oldukça dikkatli okuyuculardır. Giriş kısmı biraz kulağımı tırmaladı. Sanki birkaç cümleye bölünse hissiyat daha iyi geçebilirdi. Ve çok yoğun olmamakla birlikte az ve öz, akılda kalıcı betimlemeler kullanmak gerekir; bunu başardığınızı görüyorum. Fakat biraz daha geliştirmeye ihtiyacınız var gibime geldi. Tabii ki yazarak her şeyin üstesinden gelinebilir. Sizde de bu türde eserler yazma yeteneğinin var olduğu açıkça görülüyor.Yazmaya devam!
    Kalemine sağlık. Yeni seçkilerde görüşmek üzere.

  6. Çocuk edebiyatı henüz tanıştığım bir dal. Eleştirilerle kalemimi keskinleştireceğimi düşünüyorum. Okuyup yorumladığız için teşekkür ederim.

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *