Sayı #5: “Karnaval Öyküleri”
Merhabalar sevgili okuyucular, Yeni bir ay, yeni bir tema, yeni öyküler… Ekim ayında da “Karnaval” teması ile sizlerleyiz. Biraz geç…
#165: YAPAY ZEKÂ
Merhabalar sevgili okuyucular, Yeni bir ay, yeni bir tema, yeni öyküler… Ekim ayında da “Karnaval” teması ile sizlerleyiz. Biraz geç…
Dönergeç dedikleri aletin yanındaki kafe, seyyar masalarla çevriliydi. Bu seyyar masalardan en içeridekinde birbirine çok benzeyen iki adam oturmaktaydı. “Bak,…
Güneşli bir öğle vaktiydi. Küçük kasabada herkes günlük telaşları içerisinde sağa sola koşturuyor, caddeden tek tük de olsa bir araba…
Görünmez -ve zorunlu- ortağıyla, dev cüsseli bir adam kaldırımdaki insanları yararak geçti gitti. Durmadan kendi kendine sinirle bir şeyler saydığı…
Bambaşka bir Dünyanın kapıları açıldığında sadece “O” sizin çıkış biletiniz oldu! Peki ya yıllar geçtikten ve kan dolu bir dönüş…
“Neydi o geçmişten gelen ve şimdilerde özlemi duyulan destansı masallar.. Neredeydi o eski kahramanlar. Kılıcını kuşanmış, okunu hazırlamış, mızrağını bilemiş,…
“Sessiz duracak mısın yoksa kafana sıkmam mı gerek?” “Hayır, emin ol kafama sıkmadan da susabilirim.” “Güzel, o zaman uslu çocuk…
Çanlar çaldığında, kimse için kaçarı yoktur ölümün. O, yaşa bakmaz. Körpecik olmanız O’nu ilgilendirmez. Yapacak onlarca şeyiniz olması da önemli…
Not: Bu öyküyü okumadan önce, KÜRE ve Reon & Mathilda adlı öyküleri okumanız olay örgüsünü kavrayabilmeniz için yararlı olacaktır. I…