Öykü

Yüzüncü Yıl Mektubu

Büyük Türk Milleti,

Bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyoruz. Tam yüz yıl önce aydınlanma ve çağdaşlaşma yolunda atılan o kutlu ve en büyük adımdan sonra bizler medeni dünyada uygar, çağdaş, güçlü bir toplum ve devlet yapısına sahip olabilmek için çok ter akıttık ve milletçe bugün geldiğimiz konumu sizlere anlatmak istiyorum.

Bu yılın başında dünya da örneğine nadir rastlanan bir felakete şahit olduk. Altı şubat sabahında ve öğlen saatinde çok şiddetli iki deprem başta Kahramanmaraş ve Hatay illerimiz olmak üzere toplam on bir ilimizi etkilemiştir. Yıllardır özverili bir şekilde yürütülen çalışmalar ve deprem felaketine karşı aldığımız önlerler doğrultusunda bu afetler sırasında tek bir vatandaşımız dahi hayatını kaybetmemiştir. Sadece yirmi üç bina kullanılamaz hale gelmiş, elli kadar vatandaşımız hafif olarak yaralanmıştır. Bugün itibari ile deprem bölgesinde tüm sorunlar giderilmiş evini kaybeden vatandaşlarımız için yaptığımız evler teslim edilmiştir. Basında ‘Halkımıza boynumuzun borcu olarak yine onlara ait olan paralarla yapılan bu evler için para istediğimize dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylemek isterim. Yine şeffaflık kanunu gereği harcadığımız her bir kuruşun ve yapılan tüm ihalelerin takibi sitemiz üzerinden detaylı bir şekilde takip edilmektedir.

Bu konu üzerine basına da değinmek isterim. Ülkemiz Basın Özgürlüğü Endeksinde son kırk yıldır olduğu gibi yine birinci olmuştur. Güzel ülkemiz dünya üzerinde en özgür ve en güvenilir ülkelerden biri olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.

Modern toplumların bir başka emaresi olan kadın hakları konusunda da ülkemiz gereğini yapmış ve kadınlar için en güvenli ülke seçilmiştir. 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülke olmanın gururunu bugün kadın haklarında ve eşitlikte en önde olarak sürdürüyoruz.

Sadece insanlar ve onların haklarını değil; doğayı ve hayvan haklarını da koruyoruz. Türkiye’miz dünyanın en yeşil ülkelerinden biri olmanın yanında aynı zamanda tüm hayvan dostlarımız içinde bir cennet konumunda olduğu istatiksel bir gerçektir.

Büyük önderimiz, kurucu babamız Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh dünyada sulh’ sözüne sadık kaldık ve her daim ülkemizin, bölgemizin ve elimizden geldiği kadarıyla dünyamızın barışı için mücadele ettik: Bugün orta doğunun yükselen bir cennet olması yıllar boyunca gece gündüz çalışan dahi diplomatlarımız, zeki, adil ve dürüst devlet adamlarımızın akıttıkları kan ve terin ürünüdür. Zaman zaman tüm çabalarımız sonuçsuz kaldığındaysa dünyanın en güçlüleri arasında olduğu kadar merhametiyle de parmakla gösterilen ordumuz, şiddeti her zaman son çare olarak görerek vazifesini yerine getirmiş, şiddete başvurmak zorunda kaldığında bile vicdanını karartmadan görevini yerine getirmiştir. Güzel Ülkemiz komşularının tamamıyla iyi ilişkilere sahip olması bir yana, özellikle bölgemizdeki tüm sorunlarda danışılan, arabuluculuk görevlerini üstlenen bir hakem, hâkim gibi saygı görmekte ve bunun gereğini de başarıyla yerine getirmektedir.

Türkiye içinde bulunduğumuz yirmi birinci yüzyılda beyin göçü alan ülkeler arasındadır. Kendi gençlerimize sunduğumuz sayısız imkanları gören ve aynı refaha ya da ayrıcalığı sahip olmak isteyen binlerce genç kendi ülkelerini arkalarında bırakıp bizlere konuk oluyor, kimileriyse hayatlarını burada devam ettirme kararı alarak vatandaşımız olmaya karar verip bizden biri oluyorlar.

Yaratıcı halkımız devletin onlara sunduğu imkanları değerlendirerek bizleri sanatın zirve ülkelerinden biri haline getirdiler. Bugün ülkemizin filmleri dünyada en çok izlenenler arasında; hatırı sayılır saygın yönetmenlerimiz dünyada tanınıyor, dünyanın en büyük beş video oyun şirketi bizim ülkemizden, dünyanın en büyük heykel ve resim sergilerine ve müzelere ev sahipliği yapıyoruz. Ressamlarımız ve Heykeltıraşlarımız dünyanın gıpta ettiği isimlerden oluşuyor. Yazarlarımız eserleri onlarca farklı dile çevriliyor. Müzisyenlerimizin ezgileri dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. Hayal gücümüzle insanoğlunun gelecek çağlarına öncülük ediyoruz. Sanatın öncü isimlerinden biri olmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Ülkemizdeki bütün başarımlarımıza rağmen açıkça söylemem gerekir ki sanatın en özgür olabildiği bir ülke olmayı hayatımız boyunca edindiğimiz tüm başarılardan daha kıymetli görüyorum ve bu yüzden her birinize tek tek teşekkürü borç biliyorum.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda gösterdiği hedefe doğru emin adımlarla ilerlerken bu yolculuğumuzun omurgasını yine Atatürk’ün çok kıymetli bir sözüyle oluşturduk: “Dünyada her şey için; medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.” Biz de buradan yola çıkarak bilimi en yüksek önceliklerimiz arasına aldık. Bugün Uzay araştırmaları başta olmak üzere bilimsel ilerlemede birinci olmamız, dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip olmamız, eğitim eşitliğinde kusursuz bir durumda olmamız bu söze ve söyleyene duyduğumuz sonsuz saygının bir göstergesidir. Büyük Önderimizin dediği gibi en büyük savaş cehalete karşı yapılan savaştır. Gururla, sevinçle, yüreğimden dolup taşan bir neşeyle bunu açıkça söyleyebilirim ki biz yıllardır bu savaşı muazzam bir başarıyla yönetiyor ve her cephede inanılmaz zaferler kazanıyoruz. Bilinmelidir ki bu tek bir kişinin, tek bir gurubun ya da güruhun kendi başına kazanabileceği bir savaş değildir. Düşmanların en tehlikesi olan cehaleti yenmenin tek yolu bu savaşa toplum olarak bir bütün olarak girmek ve sarsılmadan, korkmadan, karşısında sinmeden düşmana karşı bir durmak ve en küçüğünden en büyüğüne her bir bireyin elinden gelenin tamamını yapmasıyla mümkündür. Sevgili ve çok kıymetli halkım biz başardık. Bu yüzden sizlere çok teşekkür ederim.

Mümkün olduğunca kısa tutmaya çalıştığım mektubumu fazla uzun tutmuş ve değerli zamanınızdan çaldıysam çok özür dilerim kıymetli Türk milleti. Çünkü bugün tüm başarıların karşılığında bol bol eğlenmeyi hak ettiğiniz o kutlu gün. Bugün 29 Ekim 2023. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin asırlık bir çınar olduğu, yüzüncü yaşını büyük bir gurur ve coşkuyla kutladığı bir gün.

Bugün geldiğimiz nokta hepimizin birlik olarak gösterdiği özveri ve sıkı çalışmanın hak edilmiş bir sonucudur. Bir kez daha tüm kıymetli vatandaşlarımıza canı yürekten teşekkür ederek başarılarımızın devamını getirebilmek için elimizden gelenleri yapmaya devam edeceğimizin sözünü veriyor ve sizlerin de de bizi bu yolda yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum.

Büyük Türk Milleti, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu ve mutlu olsun. İnanıyorum ki nice yüzyıllar görecek olan ülkemiz her bir gün bir öncekinden daha iyi bir noktaya gelecek ve her yüzyılda çağdaş ve muasır medeniyetler seviyesine önderlik ederek her ülkenin ulaşmak istediği konumda olacaktır.

Günümüz kutlu; özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve Cumhuriyetimiz daim olsun…

Selahattin Başboğa

Öne Çıkan Yorumlar

  1. bu evrene açılan portalı bulan olursa bana da haber verebilir mi lütfen :sweat_smile:

  2. Avatar for Razhoul Razhoul says:

    Söz bulabilirsek ilk size haber vereceğim. :smiley: O zamana kadar inşallah bu evrende de böyle günler yaşayabileceğimizi unut etmeye devam edelim.

  3. Teşekkürler :sweat_smile: İdealize edilen bir Türkiye’yi hikayede bile olsa okumak güzel geldi, kaleminize sağlık

Söyleyeceklerin mi var? Kayıp Rıhtım Forum'da yorum yap.

Yorum Yapanlar

Avatar for DystopicAnxieties Avatar for Razhoul

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *