İpin ucu nerede kaçtı, hatırlamıyoruz. Sadece her ay toplanıp belli bir temada öyküler yazalım istemiştik. 10 sene önce. Durmak aklımıza gelmedi. Sorguladığımız tek şey yalnızca bundan sonrasıyla ilgiliydi.
Neticede 10 yıl geçti. Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi durmanın, soluk almanın ne olduğunu bilmemeye devam ediyor. Geçirdiği evrimle her sayı başka bir noksanını tamamlıyor. Zamanı büküp bizi ileri taşıyor. Küçük solucan delikleri zaman kavramını sorgulatıyor.
Zaman asla yalnız gezmiyor. Yanında bir görevle geliyor. Edebiyatımızda unutulan, değeri bilinmeyen kapıları gururla aralama hevesini içimize işliyor.
Dede Korkut da onlardan birisi. Kendisini 6. Yıl Özel sayımızda bir kez anmıştık. Peki şimdi neden tekerrür peşindeyiz? Hayır, değiliz. 2019 başka bir yıl. Belki de bu toprakların edebiyatını kökünden değiştirecek bir buluş yaşandı.
Kayıp Dede Korkut nüshalarından birisi Türkistan’da bulundu. Bu parça şimdiye kadar gün yüzüne çıkmamış “Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi” boyunu da karşımıza çıkardı.
Yeni destan, yeni sözler derken akıllara sürekli tekrarlanan başka bir soru geldi: Ya hâlâ kayıp olan başka destanlar da varsa? Araştırmacılar bu durumu hayli olası buluyor.
Bizse çoktan kararı verdik bile. “Dede Korkut’un Kayıp Öyküleri”ni oturup en baştan anlatalım istedik. Üstümüze hiçbir kalıp giymeden, bir Dede Korkut destanı gönlümüze nasıl güzel geliyorsa öyle yola çıktık. Bilimkurgudan polisiyeye, günümüzden tarihin tozlu sayfalarına serbestçe uyarlanan bu destanların her biri; bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen nüshalara ait olabilir. Aksini iddia etmeniz mümkün değil.
Öyleyse birçok şeyi kenara bırakalım ve bir kez daha hikâyeye inanmayı tercih edelim.
Bundan başka dünyaların da olduğunu, anlatılacak hikâyenin sonsuz ve aynı zamanda biricik olduğunu bilelim.
Yola çıkarken yazarlarımıza eşlik etmesini dilediğimiz tek ruh Korkut Ata’ya aitti. Okurlarımız için de dileklerimiz aynı.
– Ağıt adlı öyküsü ile Uygar Özdemir
– Ahenkli Ölüler Panayırı adlı öyküsü ile Elif Şeyda Doğan
– Akla Kara adlı öyküsü ile S. İpek Ortaer Montanari
– Alaz Cazı’nın Bebelerin Yüreğini Pişirdiği adlı öyküsü ile Ezgi Özbek
– At, Boynuz, Kartal adlı öyküsü ile Onur Şahin
– Basat ile Depegöz’ün Buluşması adlı öyküsü ile Murat Başekim
– Bey’e Kuruntunun Musallat Olduğu adlı öyküsü ile Sinan Haholu
– Dede Korkut Günlükleri: Baba ve Oğul adlı öyküsü ile Dipsiz
– Dede Korkutun Sıfırıncı Hikayesi adlı öyküsü ile İsmail Yiğit
– Egzistans 13: Kopuz adlı öyküsü ile Murat Barış Sarı
– Göçer Konar Halkın Gizil Soyu adlı öyküsü ile Murat S. Dural
– Gramofon adlı öyküsü ile Gaye Keskin Çelik
– İsimsiz adlı öyküsü ile Seran Demiral
– Karayılan Cek’in Tuhaf Hikâyesi adlı öyküsü ile Ruhşen Doğan Nar
– Korkut’un Albızı Tamuya Göndermesi adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı
– Korkut’un Dede Olduğu adlı öyküsü ile Hamit Çağlar Özdağ
– Kunalı Oğlu Atsız’ın Oğuz’a Bilenmesi adlı öyküsü ile Osman Eliuz
– Kurban ya da Boğaç Han’ın İmtihanı adlı öyküsü ile Kasvet Ulu
– Kutlu Bey Boran’ın Izdırabı Malum Olur adlı öyküsü ile Tuğrul Sultanzade
– Post Bozkurtlar adlı öyküsü ile Emrecan Doğan
– Sakırtlak Han’ın Kıyameti adlı öyküsü ile Merve Aydın
– Sıfırıncı Destan adlı öyküsü ile Mümin Can
– Son Ucu Ölümlü Dünya adlı öyküsü ile Umut Yakar
– Söylence adlı öyküsü ile Ufuk Yasin Yurtbil
– Unutulma Cezası adlı öyküsü ile Gökcan Şahin
– Yarım Kalan Hikâye adlı öyküsü ile Alper Kaya
Biz anlatmaya devam ettikçe hikâyeler yaşamaya devam edecek. Kaybolup gitmeleri ciddiye aldığımız bir durum değil.
Bütün ciddiyetsizliğimizle yapmaya çalıştığımız şey de bu zaten. Hatırlatmak. Başlamadan biten efsaneler, çözülmeyen bilmeceler, unutulan canavarlar, hatırlanması gereken destanlar, kendimize has süper kahramanlar… İşte buradayız. Hatırlıyoruz.
10. Yıl Özel sayımızın illüstrasyonu da özel bir sanatçıdan geldi: Ebrahel Lurci. Hem illüstrasyon hem de heykel alanında yetkin işler veren Lurci’yi pek çok karanlık heykelden ve birbirinden kıymetli kitapların kapaklarından hatırlıyoruz. Kendisine huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek isteriz.
Ağustos ayının temasını sizlerle daha önce paylaşmıştık. “BALİNA” temalı öykülerinizi 25 Temmuz 2019 tarihine kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
Hikâyelerinizi bizlerle paylaşmadan önce Öykü Gönderim Koşulları‘na göz atmayı lütfen hatırlayın.
Son olarak sürpriz bir duyurumuz var: Kayıp Rıhtım Forum’da başlayan bir kıvılcım, kolektif bir ateşe dönüştü ve hızla büyüyor. Artık e-Kitaplar sekmemizden geçmiş sayılarımızın PDF, e-Pub ve Mobi versiyonlarına ulaşabileceksiniz. Bu köşemiz zaman içerisinde güncellenmeye devam edecek.
İşte bu kutlu enerji bizleri durmak fikrinin nasıl bir canavar olduğunu unutturan yegâne şey.
Seçki bütün emekçileri ve okurlarıyla birlikte var. Hep dediğimiz gibi: İyi ki…
Nice on yıllara, hep birlikte.
Herkese keyifli okumalar diliyoruz!
Elif Şeyda Doğan & Hakan Tunç & Onur Selamet
İyi ki doğdu Kayıp Rıhtım! Yine şahane bir çizim, harikulade bir tema. Dahil olmaktan son derece mutluyum…
Güzel fikir, güzel konu. Okuyacağız inşallah.
Doğum gününüz kutlu ola.
Nice 10’larınız olsun. Bu güzel ortamın daimi olması dileklerimle…
Sevgiler
Herkesin emeğine sağlık
Nice 10 yıllara
Nice yıllara Öykü Seçkisi.
Yılları onar onar devirmen dileğiyle…