21.03.2010
Sevgili günlük, bugün benim için çok özel bir gün. Bugün öğretmenimiz bizi geziye götürecek. O yüzden sabah kalkar kalkmaz saçlarımı taradım, dişlerimi fırçaladım ve önlüğümü giydim. Okula gittiğimde bütün arkadaşlarım okulun bahçesine yığılmış otobüsün gelmesini bekliyordu. Ben de hemen yanlarına gittim. Onlar da benim gibi çok heyecanlıydılar. Bir keresinde bir geziye daha gitmiştik, o zaman da bizi dondurulmuş insanların camın arkasında durduğu bir yere götürmüşlerdi. Ben çok korkmuştum sonra onların mumdan olduğunu söylemişlerdi.
Otobüsümüz gelir gelmez hemen bindim benim yanıma en yakın arkadaşım Gizem oturdu. Hoca nereye gideceğimizi söyledi ama ben unuttum. Çok heyecanlıydım. Gideceğimiz yere geldiğimizde hepimiz sıraya girdik ve öğretmenimiz içeride çok ses yapmamamız gerektiğini söyledi. Sınıfta da bunu tekrar edip duruyor zaten. Wow! Biz hurdalığa gelmiştik içeri girer girmez her yerde hurdalar vardı. Bir çizgi filmde izlemiştim insanlar eski ve kullanmadıkları malzemeleri hurdalıkta biriktiriyorlar sonra lazım olunca oradan alıp kullanıyorlardı. İçeri girer girmez hurdaları oradan oraya taşıyan kocaman insanlar gördüm. İlk girdiğimizde büyük bir alan bizi karşıladı ortası hurdalarla doluydu. Sonra merdivenlerden yukarı çıktık. Üst katta duran hurdalar diğerlerinden daha değerli olacak ki bunların hep kendi alanları vardı. Sonra aşağı inip biraz hurdalar ile vakit geçirdik. Sonra gezimiz bitti ve eve geldim. Bugün çok yorulduğum için erken yatıyorum. İyi geceler.
16.08.2019
Artık 20 yaşında bir psikoloji öğrencisiyim. Çocukken tuttuğum günlüğümü yıllar sonra okuduğumda bu sayfanın altını tekrar yazma ihtiyacı duydum. O gün hurdalık diye anlattığım yer aslında bir huzureviydi. Hurda diye bahsettiğim şey yaşlılar, üst kattakiler ise yatalak olanlar. 11 yaşında hayal dünyamın onları bir çizgi filmde ki hurdalığa benzetmesini mantıklı açıklayabiliyorum. Ama 20 yaşında ki kendime, “Huzur evleri birer insan hurdalığıdır,” cümlesini açıklayamıyorum.
- İnsan Hurdalığı - 1 Eylül 2019
İlk kez böyle bir seçkide yer alıyorum. Hatta ilk kez yazdığım bir şeyi paylaşıyorum.
Kendimi geliştirmem için kötü veya iyi eleştirilerinizi eksik etmeyin.
Öykü başlığımız aynı olunca dikkatimi çekti. Yazmaya devam.
Evet başlıklar aynı olunca ben de merak edip okudum. Kaleminize sağlık, yazmaya devam.
Merhabalar, öykünüzü okudum.
Üç cümle, üç farklı zaman. OkuduÄumuz cümlelerin bir çocuÄun günlüÄünden alındıÄını düÅünerek bilinçli bir tercih yaptıysanız güzel bir detay olmuÅ. Geziyi anlattıÄınız bu kısımda, bu düÅüncemi destekleyen noktalar olduÄunu düÅünüyorum.
ÖrneÄin bu cümle, aslında hatalı. Ancak bir çocuÄun böyle bir hatayı yapmıŠolması olası. Bu tarz küçük dokunuÅlar hoÅuma gitti. Küçükken yazdıÄım günlüÄü düÅündüm.
Böyle bir ifadeye gerek var mıydı, emin deÄilim.
Ä°lk kısımdaki günlüÄün bir sayfası konseptini beÄensem de bu kısmı pek beÄenmedim. Bence, huzurevi/hurdalık benzetmesini daha farklı bir Åekilde açıÄa çıkarabilirdiniz. GünlüÄe ekleme yapma fikri, okura öyküyü açıklıyor. Ancak öykünün kendisini açıklamasına izin vermeden, bir nevi öykünün sözünü keserek araya giriyor. Halbuki farklı Åekillerde bu benzetmeyi kurabilirdiniz.
Ki ayrı olmamalı.
Güzel bir fikir bulmuÅsunuz, belki ikinci kısım üzerinde biraz daha çalıÅmalısınız. Ä°yi günler dilerim.
Öykümü okuduÄunuz için ve yorumlarınız ile katkıda bulunduÄunuz için öncelikle çok teÅekkür ederim.
Evet ilk kısmı yazdıÄımda 11 yaÅında bir çocuÄun yazdıÄını düÅünerek bilinçli Åekilde hatalı bir dil kullandım. Güzel bir detay olduÄunu düÅündüÄünüz için teÅekkür ederim.
Ortalıkta koÅuÅturup bu tarz tepkiler veren bir çocuk canlanmıÅtı gözümde. Onu aktarmak için eklemiÅtim ama gerekliliÄi konusunda haklı olabilirsiniz.
Aslında öyküyü kesip sonucu daha çarpıcı bir Åekilde verme amacıyla yazmıÅtım. Aynı zamanda kendim de eski yazılarıma böyle eklemeler yapmayı severim.
Bir anlık dikkatsizlik sonucu yaptıÄım bir hata. DiÄer metinlerde daha dikkatli olmaya çalıÅacaÄım.
EleÅtirileriniz ve deÄerli yorumlarınız için çok teÅekkür ederim. Ä°yi günler.