Salgın ve Şaman
Altay’ın yüce dağlarının eteğinde; güneşi tuğ, gökyüzünü çadır belleyenlerin yerinde; bahtı, Erlik’in tahtından daha kara bir boy vardı. Öyle ki,…
#165: YAPAY ZEKÂ
Altay’ın yüce dağlarının eteğinde; güneşi tuğ, gökyüzünü çadır belleyenlerin yerinde; bahtı, Erlik’in tahtından daha kara bir boy vardı. Öyle ki,…
“Sessizliğe ihtiyacım var,” demiştim. Hayatta en mümkünsüz şeyi istiyormuşum gibi hissettim. Kendi kendimle dalga geçtim: “Neden olmasın? Şöyle içten, odaklanarak…
Mutfaktan yumurta ve kahve kokusu geliyordu. Kalktı. Fadime kahvaltıyı hazır etmişti. Karşılıklı iki tabak, tabağın solunda çatal, sağında bıçakla peçete….
Tarlayı sürdükten sonra evine gidiyordu Kazım. Tekdüze yaşamında her gün gerçekleştirdiği, ona sıradan gelen gidişatı vardı. Sabah tarlaya gitmek, akşam…
Ivorrhea’nın şanlı ovalarına kudretli bir dizginlik hakimdi. Sıvacı kuşları göğün parlak haresine doğru kanat çırparak halkalar çiziyor, şakıyarak inişe geçerken…