Çekmecemdeki Yangınlar
Bir anda beliriyor ufuk çizgisi. Görmekte zorlanıyorum ama ne gam… Kısa süre sonra gözümün önünde adeta can buluyor: Kapkara bir…
#165: YAPAY ZEKÂ
Bir anda beliriyor ufuk çizgisi. Görmekte zorlanıyorum ama ne gam… Kısa süre sonra gözümün önünde adeta can buluyor: Kapkara bir…
Gecenin ikisinde bir Cinayet Büro amiri olay yerine çağrılıyorsa durum vahimdir. Ancak emniyete çağrılıyorsa durum hayal dâhi edilemeyecek kadar vahimdir….
Kütüphaneler gözden düşüp, insanların pek çoğunun binde bir bile uğramadığı bir kitap mezarlığına dönüşeli niceydi. Kitaplar tozlu raflarda bir zamanlar…
Yörüngeye oturan roketten, Dünya’ya bakıp iç çekti. Onca yıl, onca yol, onca eğitim… Sözün özü onca “hayat”, hepsi, bunun içindi….
Dört katlı, on iki daireli Huzeyfe Apartmanı’nın tek görevlisiydi Mahmut. Yaşı ondan büyük olanlara göre Mahmut Efendi, küçük olanlara göre…
Asırlar evvel, daha dünyada büyük okyanuslar ve hatta geniş çöller yokken, dört farklı uygarlık varmış. Birbiriyle neredeyse bitişik kara parçalarında,…
Başkan, koltuğuna geri yaslanarak istihbarat şubesinin başındaki adama baktı. Bakışları öfke dolu küfürlerinden birer seçki sunuyordu adeta. – Dört eyaletin…
ilham alınan eser KARA KULE Siyahlı adam veya bazı topraklarda bilindiği adıyla “büyücü” kaçıyordu. Silahşor da peşindeydi. Sıcağın vurduğu yüzünde…
“Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda, o asla gülmez.” Charlie Chaplin Güneş doğdu ve battı. Defalarca. Ancak perdeleri…
-olay yeri- Olay yerinin alamet-i farikası naylon şeritlerden bıkmışçasına bir bezginlikle eliyle kopartırcasına havaya kaldırıp sırtını nazik bir edayla eğip…
Toplu taşıma aracı tıslayarak durdu, alıştığım durağa adımımı attım. Kabus başlıyordu, on üç dakika. Saatime baktım; yedi buçuğu birazcık geçmişti….
Kan gölcükleriyle “süslenmiş” odaya girdiğinde Dedektif Tahsin bir süre duraksadı, midesi ağzına gelmişti. Yutkunup birkaç saniye kapalı tuttuğu gözlerini yuvalarında…
– Şşşt! diye fısıldadı karısı. Zor uyuttum zaten! Bi’ de uyandırma şimdi… Adam dudağını büzdü, o ki koskoca Cernat’tı; yedi…
Gözlerini kırpıştırdı. Hala karanlık içindeydi, kimbilir kaç asırdır… Zaman zaman bir farklılık hissediyor, başından aşağı ter boşalıyordu ama genel olarak…