Beni Öldürebilir misin Mia?
-Önsöz- Gözleri gökyüzünden düşen damlalara karşı kısılı halde soluk soluğa koşuyordu Mia. Koltuğunun altına kıstırdığı tarçınlı ekmek sıcacıktı. Onu çaldığı…
#168: PALYAÇO
-Önsöz- Gözleri gökyüzünden düşen damlalara karşı kısılı halde soluk soluğa koşuyordu Mia. Koltuğunun altına kıstırdığı tarçınlı ekmek sıcacıktı. Onu çaldığı…
Ann Howie bir gece yarısı hıçkırıklar içerisinde beş katlı eski bir binanın üçüncü katındaki merdivenlerden koşarak aşağı indi, kapıya ulaşıp…
Yelkovan akrebi yakaladı, tam on ikinin üstünde. Gece… O halde gece yarısı… Orta halli bir ailenin imkânlarına ve zevkine göre…
Bilincim yerine geldiğinde küçük bir odada bulmuştum kendimi. Şaşkındım ama yalnız değildim. Benim gibi başkaları da vardı içeride. Onların suratlarından…
Şapkamı kaybetmiştim. Bir büyücü için kariyerine veda etmenin en hüzünlü yolu. Silindir şapkalardandı bu. Özgür dünyanın ışıklı geceleri altında, insanları…
Yattığı oyukta ağustos böceklerinin zırıltısını dinleyen adamın tek değerli eşyası, yıllar evvel kâğıdın değerini bilmeyen bir kentsoylunun dışarı attığı gazetenin…
Başlangıçta Fanfoleyus iğne ve ipliği yaratmış. Bunların işe yarayacağı mesken olarak da dikiş masaları tasarlamış. “Tasarlan,” demesiyle ilk ve son…
Sahne kurulmuştur. Telaşlıdır beyaz tavşan… Papyonunu düzeltir ve…..”hoopp der sihirbaz” kulaklarından asılı bulur kendini havada. Alkışların sesini duyar ve “hooppp”…
Elimde basılı bir kitaba dönüşmesini umduğum öykü dosyamla yayınevlerinin kapısını çalmaya nihayet hazırdım. Son bir haftadır tüm yaptığım buydu. Görüşme…
Şapkanın gücü inanılmazdı. İnsanın belini doğrultuyor, gözüne parlaklık veriyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, kafasına geçireni buluğ çağındaki bir gence çeviriyordu. Ve…
Gün yerini geceye bıraktığında, sırtında eskimiş bir kaftan ile yırtık çarıklar olan meczup kılıklı bir ihtiyar yavaş yavaş yürüyüp, sonunda…
Kafesin biri bir kuş aramaya çıktı. (F.Kafka) Ben pamuk, bildiğiniz pamuk yani. Şirin canlılara ismimi verdiğiniz, prensi öpsün diye aptal…
Bulutsuz gecenin ortasında, Rentas dağının eteklerinde bir yerlerde, devasa bir ateşin etrafına tek bir amaçla; steplerin ve irili ufaklı yüzlerce…
“Beyaz Mantolu Adam” anısına… İstanbul’un kışı ayazdır, çarpar insanın suratına tokat misali. Dışarıda kalanın, sığınacak yeri yoksa daha da zordur…