Tilki
“Bir tilki gördüm!” diyerek irkilerek uyandım. Rüyamda yine o tilkiyi görmüştüm; her gece olduğu gibi. Onu her gördüğümde o elim…
#168: PALYAÇO
“Bir tilki gördüm!” diyerek irkilerek uyandım. Rüyamda yine o tilkiyi görmüştüm; her gece olduğu gibi. Onu her gördüğümde o elim…
“Bana bakın lan! Burada iki kural var! Kural bir; ölme! Kural iki; öldürebildiğin kadar çok düşman öldür! Eğer kurallara uyarsanız…
Kızıl dumanların bulutlarıyla dolu, anlamsız bir gökyüzü. Burnu dolduran yanmış deri ve saç kokuları. Değersizlerin hak ettikleri sıradan yaşamı. Kuru,…
Gün boyu Hap’ı düşünme isteğini bastırmaya çalışmaktan yorgun düşmüştü. Herkes için olduğu gibi kediler için de derin rüya vaktiydi. Mahallenin…
Rüzgarların kesilmesi, iki hafta boyunca kimseyi rahatsız etmedi. Öyle ki kimi bunu mevsim değişikliğine, kimi ağaçların kasabanın tüm etrafını sarmasına,…
Mütevazi adamdım aslında ben. Mütevazi bir aile, mütevazi bir hayat, mütevazi bir çevrede büyümüştüm. Ne ara bu kadar bokun içine…
Bastırılmış bir isyan sessizliği kapladı etrafımızı. Kimse çıt çıkarmıyor birbiriyle göz göze gelmeye cesaret edemiyordu. Ya da onca endişenin üstüne…
Gözün göremeyeceği kadar siyah, o denli karanlık bir oda. İçeride onlarca ceset var: Kadınlar, erkekler ve çocuklar. Bazılarının üzeri tamamen…
Büyülerin renk cümbüşü ve brutal savaş çığlıkları eşliğinde geçen kanlı bir gecenin ardından, bayram sonrası günün ilk ışığıyla, özellikle kasaba…
Tüm Dünyanın gözü Cenevre’deydi. En azından bilim insanları ve entelektüellerin gözleri oradaydı, çünkü bilim insanları ilk defa yapay aşkı sağlayabilecek…
@dünyazad: Neredeyim ben? @baykafiye: Şimdi şu an şuracıkta benimle dertleşiyorsun genç şair ve inan bana ayakların yere basıyor. Henüz insanlar…
Dönen makine yavaşça dururken içinden küçük yuvarlak bir top diğerlerinden ayrılıverdi ve yuvarlanmaya başladı. Bu esnada O’nun aklından tek bir…
Akşamki konuşmamı kafamda belirlemiştim. Maalesef yine nefret ettiğim ata sporumu gerçekleştirmem gerekiyordu: Yalan! Yalan söylemekten hep nefret ettim. Çocukluğumda asla…
Huzursuzca odanın içinde bir ileri bir geri gidiyor, yürümekten sıkıldığı anlarda ise duvara bakan koltuğuna oturup ayakları titret hareketlerle sektiriyordu….