Öykü

Piksel Yolculuk

Piksel Yolculuk’a hoş geldiniz. Şimdi hayal gücünüzü kullanarak bir yolculuğa çıkacağız; kısa, sade ve etkili olacağı kanaatindeyim. Lütfen bip sesinden sonra düş aleminizin kapılarını ardına kadar açın.

BİİİİİİİP!

Tunucu, sade bir turuncu; bakırın, alevin ve sonbaharın rengindeki bir turuncu. Hayal gücümüzü kullanarak biraz geri çekilelim. Şimdi turuncunun tonları değişiyor, biraz portakal ve gökkuşağı turuncusu var aralarında. Koyu tonları da esgeçmeyelim lütfen; toprağın sert turuncusu ve ağaç kabuğunun iç yüzündeki soluk turuncu.

Hayal gücümüzün kadrajı biraz daha genişliyor,

Siyah karıştı şimdi bu turunculara, ardından da beyaz. Geri çekilmemiz tüm hızıyla devam ediyor; tüm bu renklerin karışımı alacalı bir kürkü andırıyor.

O da ne!

Bu bir tilkiymiş meğer, onun bir kılıyla başlamışız bu yolculuğa. Tilki, beyaz karın üstünde hoplayıp zıplıyor; halinden memnun, bizden bihaber. Beyazlığın içinde turuncu bir alev topunu andırıyor.

Tilkiyi oyunuyla başbaşa bırakıp geri çekilmeye devam ediyoruz.

Sonsuz beyazlığın arasına serpiştirilmiş gibi duran yapraksız ağaçlar var, uykudaki bedenleri sükunet içinde duruyor. Birkaç ahşap kulübenin çatısını görüyoruz, pek değil üç beş tane. Belki birkaç tane de yürüyen iki bacaklı karışıyor manzaraya, mühim değil; bizden uzaklar.

Şimdi oldukça gerideyiz,

Uçsuz bucaksız beyazlağın içindeki tilki artık görünmüyor, ağaçlar birer nokta, evler ise zor seçiliyor. Biz ilerleyişimize devam ediyoruz, görüş alanımıza bulutlar karışıyor, artık uykudaki ağaçların hayali bile yok; her yer beyaz.

BİİİİİİİP!

Düş yolculuğumuzun sonuna geldik, kapıları kapatabilirsiniz. Umarım vaad ettiklerimi verebilmişimdir. Sırada Mantık yolculuğu var, bu yolculuğumuza da katılmak isterseniz, vicdadınızın kapılarını açıp bip sesini bekleyin. Yolculuğun nasıl olacağına dair herhangi bir kanaatim yok. İyi yolculuklar.

BİİİİİİİP!

Hüzün, sade bir hüzün; sessiz, acı ve umursanmayan bir hüzün. Mantığımızı kullanarak biraz geri çekilelim şimdi; hüznün tonları değişiyor, göz yaşı ve açlık var aralarında, büyüklerin hüzünlerini esgeçmeyelim lütfen; çaresizliğin verdiği korkunun yanısıra telaş.

Mantığımızın çerçevesi biraz daha genişliyor,

Hüznün tonları bir bir şekil alıyor şimdi, toztoprak içinde şaşkın, yaralı bir çocuk görüyoruz; ailesi artık yok. Başka bir çocuk da var elbet, o ise salihde uyuyor; hüzünden bir battaniye örtmüş üstüne.

Çocukları hüzünleriyle başbaşa bırakıp geri çekiliyoruz…

Başkaları var şimdi çerçevenin içinde, çaresizlikle alev alev yanan birkaç genç; malesef o alevler, gençlerin kara geleceğini aydınlatamıyor. Öte yandan hüznü, düşüncelerini ele geçirmiş insanlar var, gelecekten bihaberler.

O da ne!

Bu bir tabloymuş meğer, tablonun küçük bir parçasıyla başlamışız yolculuğa. Tabloyu boyayan bir el var, koltuğuna oturmuş, tecrübeli parmaklarıyla işine devam ediyor.

Biraz daha uzaklaşıyoruz,

Ressamın etrafını saran başka adamlar da var, hepsi yağlı boya tabloları seviyor. Tabloya bakarkenki yüzlerinden belli; her biri çocukların hayallerinden korkuyor.

Daha fazla geri çekilmeye gerek yok,

Vicdanın açık kapıları gıcırdıyor zira, kapanmasına müsade etmemek gerek. Odanın duvarlarını dolduran başka tablolar da var; merhametin hayali bile yok. Artık odada tek renk var bizler için; utanç.

Sefa Tursun

Piksel Yolculuk” için 9 Yorum Var

  1. Benim anladığım yaşanan olaylar daha önce de olduğu gibi hafizamizda yer ettiği bunların sürekli olarak tekrarlandigi doğru mu? Yaşanılan kaostan etkilendiğinizi söyleyebilirmiyiz ? Gelecek kaygısı taşıyarak mi yazdınız?

  2. merhaba, “ağaç kovuğunun içindeki turuncu”yu çok sevdim, çocukluğumda sobaya attığımız çıraları çağrıştırdı, birden burnuma kokusu bile geldi…Ne yazarsanız yazın lirik bir fonda yazıyorsunuz, tarzınız bu , yakışıyor da öykülerinize lakin bu öyküden daha fazlasını beklerdim. Orijinal bir buluş var çünkü; yakın çekim- uzak çekim gibi bir bütünü bir detayı gösteren anlatım mevcut, çok beğendim bunu. “Where is Chicky?” çizgi filmindeki teknik gibi. Öykü biraz daha uzayabilirdi, biraz daha somut doneler verebilirdiniz okura. Böyle olunca daha çok denemeye kaçıyor öyküler.
    Sonraki seçkide görüşmek üzere.

    1. Selamlar, üzerinden biraz zaman geçti yorumunuz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bazı şeyler eksik kalmış, fırındaki keki tam pişmeden çıkardım sanırım, biraz daha zaman gerekiyordu öykü için.

  3. Merhaba;
    Tabloya çok hızlı geçiş yapmışsınız gibi geldi bana. Güçlü bir ifadeniz var. Bu öykünün üzerinden bir süre sonra tekrar geçebilirseniz daha güzel olur diye düşünüyorum. Ellerinize yüreğinize sağlık

    1. Selamlar, uzun aradan sonra birkez gözden geçirince hataları daha net gördüm. Yukarıda da belirttiğim gibi aceleci davranmış olabilirim. Yorum için tesekkürler, esen kalın.

  4. Okurken zorlanmadım değil ama kurgu bir harikaydı. Cesaretinizi ve yeteneğinizi takdir ediyorum. Kaleminize sağlık.

Okan Akıncı için Yorum Yap Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *