Önsöz

Sayı #164: “Nükleer Kıyamet Öyküleri”

Nükleer Kıyamet
Çizim: OpenArt AI

Tarih boyunca insanlık büyük güçlerin ve keşiflerin peşinden koştu. Fakat bu güçler ve keşifler her zaman beraberinde sorumluluk ve tehlike getirdi.

Nükleer enerji, atomun parçalanmasıyla ortaya çıkan muazzam güç; bir yandan insanlığa sonsuz enerji vadederken, diğer yandan yok edici bir felaketin kapısını araladı. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Hiroşima ve Nagazaki’de yaşanan trajedi, nükleer gücün yıkıcı potansiyelini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

“Nükleer Kıyamet” temalı öyküler, sizleri bu tehlikenin ve belirsizliğin iç içe geçtiği bir dünyayı keşfetmeye davet ediyor. Yazarlarımız nükleer savaşın küllerinden doğan distopik geleceklerden, radyasyonun şekillendirdiği yeni yaşam formlarına kadar geniş bir hayal gücü yelpazesinde öyküler kaleme aldı. Her biri nükleer kıyametin ardından insan ruhunun nasıl şekillendiğini, umutla umutsuzluk arasındaki ince çizgide nasıl yürüdüğünü anlatıyor.

Nükleer Kıyamet öyküleri, yalnızca fiziksel bir yıkımı değil, aynı zamanda insani değerlerin, ahlakın ve medeniyetin de sınandığını gösteriyor. Kimi öyküde hayatta kalma mücadelesinin acımasız gerçekliğiyle yüzleşecek, kimi öyküde ise insan ruhunun en karanlık ve en parlak yanlarına tanıklık edeceksiniz.

1010 Vordonisi – 2024 Nibiru adlı öyküsü ile Ufuk Altun

Ab initio adlı öyküsü ile Ömür Durmuş

Azabın Azatları adlı öyküsü ile Selma Uluçay

Big Big Bang adlı öyküsü ile Hekim Ali Babacan

Bir Başına adlı öyküsü ile Elifnur Sena Dartar

Cennet-ül Cinnet adlı öyküsü ile Dilay Kütük

Hayırlı Evlat ile Sadık Dost adlı öyküsü ile Abdullah Kara

Konak adlı öyküsü ile Bünyamin Tan

Nükleer Serpinti adlı öyküsü ile Selahattin Başboğa

Okul Gezisi adlı öyküsü ile Sefa Aykent

Ototeman adlı öyküsü ile Anıl Salar

Saklı Cennet adlı öyküsü ile Im Han San

Sarm’ın Sonu adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı

Tüneller adlı öyküsü ile Sinan Sonlu

Ve İnsan Tanrının İntikamını Aldı adlı öyküsü ile Damla Çepel

Yeşil Yağmur adlı öyküsü ile Can Çelikel

Bu ayki temamızın illüstrasyonunu yine yapay zekâya emanet ettik ve OpenArt AI ile hazırladık.

Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’nin sonraki sayısı için temayı “YAPAY ZEK” olarak belirledik.

Yapay Zekâ” temasıyla ilgili öykülerinizi 7 Eylül 2024 tarihine kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Yolladığınız eserleri Öykü Gönderim Koşulları’na uygun bir şekilde hazırlamayı unutmayın.

Kıyamet sonrası kurgularına adım atmaya ve her bir satırda insanlığın dayanıklılığını, umudunu ve direncini keşfetmeniz dileğiyle.

Keyifli okumalar dileriz,
Hakan Tunç

Öne Çıkan Yorumlar

  1. Çok teşekkürler. Emeklerinize sağlık!

  2. Avatar for Aremas Aremas says:

    Sadece bu ay için öykü yazanlar bile birbirlerinin öyküsünü okusa epey ilgi doğar ama herkes sadece kendisi okunsun istiyor :))

  3. Ne yazık ki bu tarz projelerin makus kaderi budur, herkes kendisinin okunmasını ister ve günün sonunda hiçkimsenin okunmadığı bir sürece doğru gidiş başlar…
    Oysa yalnızca on beş dakikamızı ayırarak yazma yolculuğumuzda, başka bir zihin ve kalpten çıkmış bir hikayede durmanın bize hiçbir zararı olmaz, aksine çok büyük faydaları olur…
    Nasıl mı?
    Basit bir örnek verelim; başka birinin hatalarını yakalamaya çalışırken, aslında kendi yaptığımız hatalarla yüzleşebiliriz…
    Yahut başka birinin yaptığı güzel bir iş bize ilham sağlayabilir…
    Raflardan aldığımız kitapların çoğu devasa bir editörlük sürecinin sonunda oraya konuyor. Buradaki hikayelerin çoğu ise tam anlamıyla “ham” halde, okunmayı, incelenmeyi bekliyor… Ve elbette, belki de ders çıkarılmayı…
    Hepimiz, insan olmanın verdiği bir özellikle küçük ya da büyük hayal kurarız… Ve hayallerimizi kendimize saklamak yerine başka biriyle, bizim için özel olan biriyle paylaşmak isteyeceğimiz zamanlar gelir… Bir hayali biriyle paylaşmak aslında büyük bir cesaret ister, bu güne kadar hayallerini burada paylaşan herkesi kutluyorum. Fakat genel bir eleştiri olarak şunu söyleyebilirim ki, maalesef her seçkide iyi hikayeler oldukça küçük bir azınlığı teşkil ediyor…
    Ben iyi bir yazar olduğumu iddia edemem hatta belki de kendimi yazar olarak tanımlamam bile doğru olmaz ama yine de yazmakla uğraşan biriyim ve “iyi” hikaye hakkında söyleyecek birkaç sözüm var.
    İyi bir hikaye, insanı bir şekilde yakasından tutup kendini okutmasını bilen hikayedir. Üstelik bunu, içerdiği mantık hataları, yazım yanlışları ve diğer pek çok olumsuz özelliğe rağmen başarabilen hikayeler gerçekten iyi hikayelerdir; yani her şeye rağmen okunmaya değer bir şeyler sunan hikayeler. Belki yeni bir düşünce, belki biraz mizah, belki de alışılageldik konular üzerine yeni bir bakış açısı…
    Bu yazıyı daha fazla uzatmadan şunu söylemek isterim, bu platform yazmaya yeni başlayan biri için oldukça önemli deneyimler sunabilir, ben buraya ilk hikayemi gönderdiğimde senelerden 2017’ydi ve o zamanları hep özlerim. O zamanlar hikayelerime aldığım eleştiriler sayesinde geliştiğimi ve elbette güzel yorumlar sayesinde de daha fazla motive olduğumu hatırlıyorum. Artık buralara pek fazla yazmasam da burasının benim için yeri bambaşkadır ve bunda elbetteki o güzel insanların da payı var…

  4. Avatar for SJack SJack says:

    Öykülerin yorumsuz kalmasına bazen çok da şaşırmamak gerekiyor. Çoğu sadece yazmak için yazıldığından ben yapacak yorum bulamıyorum. Yani ortada okurun merakını çekecek bir şey olmayınca insan ne yazacağını bilemiyor. Belirli kriterleri karşılayan öykülerin seçkiye girmesi fikrimi hala savunuyorum ama dikkate alınacağını sanmıyorum. Neyse arada sırada okumaya devam bakalım.

Söyleyeceklerin mi var? Kayıp Rıhtım Forum'da yorum yap.

Yorum Yapanlar

Avatar for OykuSeckisi Avatar for Tugrul_Sultanzade Avatar for Aremas Avatar for babyidontcare Avatar for SJack

Bir Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.Yıldızlı olan alanların doldurulması zorunludur. *