Sayı #114: “Tazmanya Canavarı Öyküleri”
Tazmanya canavarı. Sürekli aç. Salyaları toprağa damlıyor. Öyle hızlı dönüyor ki önünde hiçbir şey duramaz. Rengi, kokusu, sesi. Saflığı. Her…
#165: YAPAY ZEKÂ
Tazmanya canavarı. Sürekli aç. Salyaları toprağa damlıyor. Öyle hızlı dönüyor ki önünde hiçbir şey duramaz. Rengi, kokusu, sesi. Saflığı. Her…
Kasap’ın gözünden… Omuzlarımdan taşan ve geniş vatkaların altında beni daha da çelimsizleştiren ceketi giydim. Babamdan kalan eski bir yadigardı. Bir…
Küçük, şirin mi şirin bir yerdi burası. Her şeyiyle insanı kendini çeken sakin, huzur veren bir yer. Buranın cazibesi sadece…
21.yy’ın leş kokulu fosseptiğe benzer fabrikaların birinde bir cehennem tohumu evriliyordu. Sebebi hiç de havalı değildi. Sadece can sıkıntısı. Tüm…
Denemekten bahsediyorlar ve yanılmaktan. Bir parça yorulmak da var işin içinde. Başlamaktan ve sürdürmekten dem vuruyorlar sonlar hiç yokmuşçasına. Ne…
– Ne var Tazmoş? Söyle. – Bana “Tazmanya Canavarı” deyiniz efendimiz kralımız. – Gelinlik sana çok yakıştı Tazmoş. – Lütfen…
Okuyana not: Bu sayfaları canavar dişlerini dolgun etime geçirdikten hemen sonra yazmaya başladım. Acıyor. Kanıyor. Sivri dişleri dirsek kemiğime dek…
Sevgili tek boynuzlu atlar, ejderhalar, göl canavarları, koca ayaklar, uçan domuzlar, ağaca çıkan balıklar ve saymadığım için mazur görülmek istediğim…
Defterler eskittim. Suya serpilen yanmış insan külleri gibi savrulup gitti kelimelerim. Çocukluğumun, ilk gençliğimin anadilinden koparılıp, suya karıştı. Bin yıllardır…
“İnsan evriminin bir sonraki basamağına merhaba de!” Bakışlarım o günün sabahında tanıştığım Hara’nın gösterdiği yere kaydı. Çürümeye yüz tutmuş bina…
BÖLÜM I Gök delinmişti. Gri tavanın devasa çatlaklarından dökülen yağmur suya taş etkisi yapıyor, gökyüzünün yağmur seramonisine bir sağa bir…
Fakültenin ilk yılında, Altan’ın daha sonra üç sene daha tekrar alacağı Kimya dersinde tanışmıştık. Eylem ile Altan birbirine sırılsıklam aşık…
Bazen düşününce hastalıklar niye var oluyor anlayabiliyordu Tamsin. Elindekinin kıymetini öğretmek gibi bir misyonu vardı hastalıkların. Ya da bir diğer…
Ahmet’e seslendim de duymadı. Kasaba yerinde ne canavarıymış bu diyorlar. Oysa ben biliyorum gördüm de, kimseyi inandıramadım çünkü canavarı görünce…