Algılanmayan
Yüz milyon kişinin yaşadığı, meydanlarında aynı anda yüz binlerin yürüdüğü bir şehrin sokaklarında insan öldüren bir suçluyu bulmanız istense ne…
#165: YAPAY ZEKÂ
Yüz milyon kişinin yaşadığı, meydanlarında aynı anda yüz binlerin yürüdüğü bir şehrin sokaklarında insan öldüren bir suçluyu bulmanız istense ne…
Dün, bugün, yarın? Ne? Ne zaman? Kayboldum… Mu?.. Koşuyorum… Ağır ağır koşuyorum. Her yer siyah beyaz. Kalabalıktaki insanlara omuz ata…
-Herkes yerine… Evet çocuklar bugün bambaşka bir şekilde işleyeceğiz dersi. Öncelikle yoklama zorunluluğumuz yok, hatırlatmak isterim. Yani daha önemli işleri…
Düşlerimi hatırlamaya başladığım zamandan beri –ki annem çalıştığı için oldukça küçük yaşta kreşe başlamama rağmen henüz evde bütün gün oyun…
Hayat, belli bir yaştan sonra rutinlerin birbirini izlediği bir döngü halini alır. Onun ise böyle süre giden bir döngünün içinde…
Hayatımda ilk kez bir avukatla konuşacaktım. Aslında son bir haftada yaşadığım her şey böyleydi. Avukat Hanım karşımdaydı. Sade bir ofisi…
Civardaki evler bahçelerine kokusu güzel çiçekler dikmişlerdi. Onların kabahatini insanlığa kabul ettirmenin en kolay yolu olmuş. Bu bizim işimize yarar….
Benim suçum neydi? Kan davalı iki aileden birinin en büyük çocuğu olmak mı? diye geçirdim içimden, iş yerimden çıkarken iki…
Gecenin ağırlığı kırılmış, güneşin titrek ışıkları kendine yol bulmak için çırpınmaya başlamıştı. Akşamdan beri ölmüş bedenini taşıyan bacakları isyan ediyor,…
Her ne kadar günümüzde kıtalar arasında ya da uzak ülkeler arasında ticaret yapmak ya da seyahat etmek için çok daha…
Vakkas arabayı göl kıyısında durdurdu. Akşam çökmüştü. Ay ışığı durgun su yüzeyinde pırıltılar halinde oynaşıyordu. Karşı kıyıda, farklı renklerde şehir…
– Nasıl yani? Kafa mı buluyorsun oğlum benimle? Karnıyarık diye uçan daire ismi mi olur? – Ya amirim onu bilemem…
Tünel’den caddeye çıktığımda saat on ikiyi geçiyordu. İstiklâl her zamanki gibi kalabalık ve coşkulu seyrine devam ediyor, türlü insan suretlerinden…
Cam uzun zamandır açık olduğundan içeri dolan bahar rüzgârı artık şoförü de rahatsız etmeye başlamıştı. Sanki “Camı kapatır mısın?” denmesini…