Güve
Bazen sabah kalkıp işe gittiğim rüyalar görüyordum. Bıkkınca uyanıyordum bunun da rüya olmamasını dileyerek. Bazense hoş bir kızın beni dudaklarımdan…
#165: YAPAY ZEKÂ
Bazen sabah kalkıp işe gittiğim rüyalar görüyordum. Bıkkınca uyanıyordum bunun da rüya olmamasını dileyerek. Bazense hoş bir kızın beni dudaklarımdan…
Kentin dar, dolambaçlı, kaldırımsız, kömür kokulu sokaklarından birinde, gökyüzü delinmiş gibi çılgınca yağan yağmura aldırmadan bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla…
Bu gece hiç uyumamıştım ve baş ağrım beni hiç terk etmemişti. Uyumak bana göre bir şey değildi zaten ama kurallar…
Düş kırıklıkları, gecenin sessizliğini ağırdan beslerken, ben yine aynı yerdeyim. Demir kapılı, taş mimarinin hakim olduğu evler arasında, sislerin içinde…
Buharlı bir trenin içindeyim. Daha önce hiç buharlı trene bindiğimi hatırlamıyorum. Esasında şu anda içinde bulunduğuma biniş anını da hatırlamıyorum….
Karmaşık duygular içerisindeyim. Yastığa kafamı koymadan evvel uyuyamayacağımı biliyorum. Bunu bildiğim halde, her gece olduğu gibi, bu gece de kendimle…