İçimdeki gölge benimle beraber yürüyor. İnsanlara anlatarak kurtulabileceğim bir şey değil bu. Kendimle kalmalıyım. Hayır, dışarı çıkmalıyım. Karar veremiyorum.
Görebildiğinin ötesi nedir?
Karanlık çöktüğünde sustuklarım susuyor. Ayakkabılarımı giyip dışarı çıkıyorum. Kapıyı kilitleyip içeri giriyorum. Son bir kez bak iyi kilitlemiş misin?
Masanın başından kalkıyorum.
Bugün Çarşamba, çiçeklere su vermem gerek.
Siyah yapraklar açtığında o gelecek.
* * *
O bana çok benziyor. Acaba insanları da kendime mi benzetiyorum yoksa bana benzeyen insanları mı buluyorum. Yan yana iki fotoğrafımızı koyuyorum. Gölgeleri aynı.
Gelecek biliyorum.
Yatağa gittiğimde benden önce yatağa girdiğini görüyorum. Bırakayım uyusun. Gecenin sessizliğinde uykusu sesi kesiyor. Kendine geliyor. Kendime geliyorum.
* * *
En fenası da durmuyor, ileri gidiyor. Bir çocuk gibi büyüyor. Saçları uzuyor, tırnakları uzuyor. Yüzümü ellediğinde çiziyor. Kendine, hele de çevresine hiç dikkat etmiyor.
Yavaş, her zaman çok yavaş. Sinir ediyor. Düşüyor, kalkıyor. Kendi kendine konuşuyor, oyuncaklarımı kırıyor. Konuşmaya başladığında dünya duruyor. Tüm sesler kesilip onu dinliyor.
* * *
Bazen fazla ileri gidiyor. Biliyorum kendi kendime idare edebilirim. Ama o durmuyor.
Sus artık! Bırak, ben konuşayım. Daha iyi idare ettiğimi biliyorsun.
Dümeni ona bıraktığımda rahat ediyorum.
Bazen herkesten daha uzağa atlayabilir, bazen de içine kapanır. Elinden tutmak istiyorum. Elimden tutmak ve sokağa çıkmak istiyorum.
Beni bekle!
* * *
Sessiz günlerinde. Kapısını çalıyorum, içeride yok. Yardımı olmadan okula gitmek istemiyorum. Yalnız kaldığımda ne yapacağımı bilmiyorum.
Sessiz çığlıklar attığımda duyduğun sesler var. Bulutlar geçerken siyah bir örtü evimizin üzerini kaplıyor.
* * *
Oynamak istemiyor, kendine dönüyor. Yalvarmalarıma aldırmıyor.
* * *
Kendimi aptal yerine koyuyorum, onsuz yapamıyorum. Aptal biri. Akıllı değil orası kesin. Başka kim birinin gölgesi altında yaşamayı kabul eder ki?
O kadar korkak ki dibimden ayrılmıyor. Bir insan bunu kendine nasıl yapar aklım almıyor.
Önüne bakmadan yürüyemez. Başını kaldırmaya cesaret edemez.
* * *
Gölgem peşimden ayrılmadıkça utancım geçmeyecek. Dünyaya ayaklarım yetmeyecek.
* * *
Bir gün sabah erken, kalktığımda yok. Evi arıyorum bulamıyorum. Ben evden çıkarken yatakta uyuya kalıyor.
* * *
Yalnız sokaktayım. İçime bakıyorum, içine bakıyorum.
- Rüyacının Laneti - 18 Eylül 2023
- Oliver - 1 Temmuz 2023
- Bir Öykü Yaz - 1 Temmuz 2021
- Nihan Yıldız - 1 Mart 2021
- Perilik Başvurusu - 1 Şubat 2021
Böyle hikayelere yorum yaparken çekiniyorum. Beğendim mi evet. Okudum, aktı gitti. Ama ne anlattı bana hikaye, ne aklımda kaldı diye soruyorum kendime. Kendi içindeki savaşı anlatan biri mi? Tüm dertlerini gölgesiyle bize anlatmaya çalışan biri mi? Net bir cevap bulamıyorum. Böyle mi olması gerekiyor ki?
Emin olun bu benim acizliğim. Belki de okuduğum tarzda bir hikaye olmadığından anlayamıyorum. Elinize sağlık. Öbür hikayenizi de okuyacağım kısa zamanda onda şansımı deneyeyim bakalım
Merhaba Deniz,
Öykünüzdeki dili ve içsel çatışmayı beğendim ancak Nuri Bey’in de dediği gibi hikayede hikaye eksik. Güzel bir hikayenin başlangıcı, karakterin kendi içindeki bir mücadele gibi duruyor daha çok. Devamını istiyor insan ister istemez. Eğer devamına bir hikaye eklenirse bence kahramanın karakterini yansıtan bir giriş olarak güzel olabilir.
Bu arada, biyografinizdeki “daha çok okuyabilmek için kendine iyi bakıyor” tanımınıza bayıldım. Gerçek bir okurun yaşama dair aklındaki yegane cümle bu olsa gerek. Keyifli
Kaleminize sağlık.