Kütüphanedeki Sır
Not: Öykünün ilk bölümüne buradan ulaşabilirsiniz. “Bir gün sıradan bir insan Semedri Devri ile ilgili bilgileri barındıran yazmalara ulaşmak istedi. Bu…
#165: YAPAY ZEKÂ
Not: Öykünün ilk bölümüne buradan ulaşabilirsiniz. “Bir gün sıradan bir insan Semedri Devri ile ilgili bilgileri barındıran yazmalara ulaşmak istedi. Bu…
“212. Bir sonraki ara öğününüzü mutlaka atlayın. Geçmiş olsun.” Elindeki küçükçe bir ekranı olan, düğmesiz ve oldukça basit görünümlü cihazı;…
Not: Materyal ve evrenle ilgilenirseniz bu öyküyü de okuyabilirsiniz. “Fang! Fang… Veri transferini kapatma. Lanet olası 888” Bembeyaz teni çamura…
Birkaç saat önce yağan yağmurdan kalma bulutlar dağılmak üzereyken karanlık gökyüzünü aydınlatan ayın ışığı çitin üzerindeki İrina ve Mehmet’in yüzüne…
Ragıp, Yasin ve Tuncay uzun zamandan beridir birbirlerini tanıyan arkadaşlardı. Aynı sokağın olmasa da aynı muhitin çocuklarıydı. Yasin ve Tuncay…
Radyoda gece geç vakit bir haber geçti: “Görgü tanıklarının ifadesine göre, akşam saatlerinde bilinmeyen bir kişiden veya kişilerden kaçan genç…
Bu yaz seneler sonra babaannemlere gideceğiz. Bizimkiler kitlenin ilerlediğini söylediler. O yüzden bütün aile gidip görmenin iyi olacağını söylüyor. Ben…
Arol üç gündür hissettiği susuzluğunu dindirdiğinde uzun süren bir savaştan zaferle ayrılmış gibi hissetti. Sürgünü boyunca zaman zaman yaşadığı susuzlukların…
Kalaycı Mehemmed Bey diyor ki: Oğuz akınlarının hiç olmadığı kadar güçlü olduğu günlerdi hanımım, beyim veya her neysen. Ayasuluk’ta her…
Yolunu kaybetmiş bir gezgin yüksek dağların dik yamaçlarında siftine siftine yürüyordu. Muhtemelen kaybolmuştu fakat kayıp olmasından ötürü yüzünde okunan en…
“İnsan, çaresiz kaldığında kendi kanına bile yabancılaşıyor. Onu toprak pahasına satabiliyor.” diye düşünüyordu Doku, kan verme sırasını beklerken. İçinde bulunduğu…
Hücremin karanlık köşesinde, tavana bakarak sabah olmasını bekliyorum. Bu delikteki son günlerimi sayarken uyku tutması imkânsıza yakındı. Yine bir çığlık…
İkizimin öldüğü gün elimle tutabileceğim kadar gerçek, su gibi akan acıyı onun da hissettiğini gördüm, çok kısa sürse de kendimi…
“Hâlâ gelmedik mi?” diye sordu Kenp. Koltuğuyla her tarafa fırıldak gibi dönüyordu. Araç hafif engebeli arazide en küçük bir sarsıntı…