Duvarların Arasında | Nazmi Akın Tezcan
Duvarın arkasındaki dil bambaşkaydı. Aslında oldukça uzak bir dil. Komik bile diyebilirdim. Bir kargaşa olduğunu düşünüyorum. Oldukça yüksek sesli, nerdeyse…
#168: PALYAÇO
Duvarın arkasındaki dil bambaşkaydı. Aslında oldukça uzak bir dil. Komik bile diyebilirdim. Bir kargaşa olduğunu düşünüyorum. Oldukça yüksek sesli, nerdeyse…
“Neyi mi özledim, neyi özlemedim ki.” “Mesela” “Ağaçları özledim oğlum, dağları, keçileri, annemi özledim lan annemi…” “Bende anayı, babayı, insanları…
“Tutkular cehenneminden geçmeden cennete ulaşamazsın!” Gizliajans – Alper Canıgüz Islak Kelebek 1.Şeffaf Sevgi Sever bizi rüzgar, tenimizi okşaması bu yüzdendir….
[Kaldır kapağı bak, kimler can çekişiyor cennette Kim çoktan ölmüş, kim diri kendi cehenneminde? Sustur bütün yerli yersiz havlayan köpekleri…
SÜRUŞ Fahişeler de dolmuş gibidirler. Ne kadar çok müşteri alırlarsa içlerine, o kadar çok para kazanırlar. Ama bir farkla onlar…
Sulanmış çimlerin kokusu… Sokağın sessizliği… Masmavi gökyüzü… Mızıka çalan bir kadın… Gün ışığı… Huzur. Caddenin ortasında, darağacında sallanan bir adam….
Kitap. Sayfaları anlamsız cümlelerle dolu; eskilerden, o anlamlı ve çekici dünyalarıyla eski insanlardan kalma; elimde tutuyorum. Böylesi düşünürken işimi kolaylaştırıyor:…
-Their brands were still on fire and their hooves were made of steel Their horns were black and shiny and…
“Noel babalar sakallı değil sakarlar, biliyor musun dedim Zeyna’ya Tıraş olurken yüzlerini kesip bir paket pamuk yapıştırıyorlar esasında Aslında kaymak…
1 Henüz yirmili yaşlarımdaydım ve dünya şimdiki gibi modern, teknolojik ve pis kokmuyordu. Her şeyin insan eliyle üretildiği yıllardı, tüm…
Sokak gaz bombaları yüzünden sis altındaydı. Yerdeki kapsüllerden çıkan renkli dumanlar her yeri kaplamıştı, göz gözü görmüyordu. Birden turuncu bir…
Sezai Karakoç ve Can Atilla’ya ithafen… ”Ama insanın beklentilerinin gerçekleştiği ne zaman görülmüştür ki?” ”Mumya ile Sohbet”, ”Edgar Allan Poe”….
Uzun kullanımdan hafif sararmış, kurumuş terin tuzunu üzerinde bıraktığı, buruşuk, kan lekeli önlüğünü aldı ve içeri geçti. İçerisi sanki olması…
Şövalye, uzun bir süre karşısındaki adamı tarttıktan sonra, demir kaskının altından boğuk bir sesle konuştu: “bunların sorumlusu sen misin?” Elleri…