Tuzlu İzler
Kedimin tırnaklarını törpülemek için sık sık kullandığı, kumaşı eprimiş kanepede bir yığıntı gibiyim. İnce görünmesinin aksine içi betonla doldurulmuş bedenimin,…
#165: YAPAY ZEKÂ
Kedimin tırnaklarını törpülemek için sık sık kullandığı, kumaşı eprimiş kanepede bir yığıntı gibiyim. İnce görünmesinin aksine içi betonla doldurulmuş bedenimin,…
Makinenin içinde istiflenmiş vaziyette ne kadar bekledim bilmiyorum. Gürültüyle çalışan makine bir anda göz kamaştırıcı gün ışığı ile buluşturuyor beni….
Gözüne giren gün ışığının etkisiyle yatağında doğruldu. Diyara doğan güneş, penceresinden yatağına vuruyor ve uyanan kuşların sesleri kulağına geliyordu. Doğanın…
İşsizim, çirkinim, yüz kiloyum. En sevdiğim kanepeyi annem kapının önüne koydu. Bundan sonra hareket edip kendime bakmalıymışım, otuz yaşıma gelmişim,…
İçine dökülür ya hani insanın. Biraz kasvet, biraz keder ve bir sürü kötü fikirle beraber, unutmak istediği geçmişi. Gecenin yorgunluğu…
Bir zamanlar, çok çok kalabalık bir şehirde, yapayalnız bir kız varmış. Hayatı onunla uğraşanlardan kaçmakla geçermiş: Öğrenciler, öğretmenler, iş arkadaşları,…
Hiç farkında değil. Orada uzanırken nasıl göründüğünün hiç farkında değil. Bana diyor ki: -Hadi oynayalım, hadi! Canım çok sıkılıyor. -Tamam….
“Bugün sana hangi masalı anlatayım, dede?” diye sordu çocuk. “Şu taç kapısı konuşan kervansaray var ya, onu anlatsana.” “Olmaz onu…
Karuk hep vardı. O ki öncesizdi, atası yoktu, dengi yoktu. O ki her şeyden yüceydi, bedeni yoktu, ruhu yoktu. Duymazdı,…
Küçükken okuduğum bir masal kitabı vardı. İçinde benim gibi toplum tarafından “anormal” olarak adlandırılan kişilerin haricindeki kişilerin, “fantastik” diye bahsettiği…
Bin vardı, bir yoktu… Çeşit çoktu. Diyarın dört bir yanından gelen misafirlere hazırlanmış ziyafet sofrasında bir tek kuş sütü yoktu….
Macera Günler günleri kovaladı, ben de oğlumu kovaladım. Top kapmaca oynuyorduk. Oğlum kapamıyordu ama bazen de kapıyordu. Topa dokunamayınca bir…
Uzak ülkelerin birinde annesi, babası ve küçük kardeşiyle birlikte Leo adında bir çocuk yaşarmış. Leo’nun babası kaplan terbiyecisiymiş. Leo’nun hayatı…
Bir varmış bir yokmuş… Bir zamanlar herkesten uzak bir kalede kendi kendine bir piyano çalarmış. Bu piyanonun ağzı olsa da…