Sayı #123: “Pinokyo Öyküleri”
Tarihin ilk yalan makinesi. Kendisini ele vermekte dünya markası. Bolca tahta ve tantana. Tüm bu makinenin çalışma sebebi ise öyküler…
#165: YAPAY ZEKÂ
Tarihin ilk yalan makinesi. Kendisini ele vermekte dünya markası. Bolca tahta ve tantana. Tüm bu makinenin çalışma sebebi ise öyküler…
Yıksanız da âlemi vermem size Adem’i. Karnımı bugün dışarıda doyurdum. Her gün 20 dakika kadar sabah akşam yürüyorum. Zorunlu hizmet….
O çocuk, enişte beni yaz derken beni bir öykünün kahramanı yap demiyordu. Beni canlandır, bir öykü karakterine dönüştür ama ben,…
“Kıyılardaki ağaçların dizleri; geleceğin mezarı. “ Adnan Metin İnsana, gördüğünde hayatı hatırlatan ağacın, yine insan tarafından tabutlar, mezarların içine çakılan…
Nyphur kıyılarından hareket eden Eldrigg’in kürekçileri, Navgat’a kaç günde geldiklerini tartışmaya devam ediyorlardı. Tam iki ayda geldiklerini söylüyordu, içlerinde en…
Trafik. Camın içinden Azrail gibi giren güneş, sanıyorsun seni öldürecek. Öyle terliyorsun ki, aklından, “Boğulur muyum acaba?” diye geçiriyorsun. İnsanlar…
Roma’nın önde gelen iş adamlarından Sinyor Pinokyo devlet başkanlığına aday olduğunu açıkladığı günün ertesi sabahı şehre tepeden bakan gökdeleninin elli…
Kendimi unutmuş bir haldeydim. Tek hatırladığım şey öğlen yediğim soğuk bir dilim pizza ve üstüne içtiğim kahveydi. Sonra Zemberekkuşu’nun Gözyaşları’nı…
Küçücük avuçlarıyla babasının beline sımsıkı sarılmıştı. Yalnız, yanlış anlaşılma olmasın; korktuğu için değil sadece uzun süredir yolda olduklarından biraz üşümüştü….
Bir zamanlar şehirden uzak bir ormanda “Pin” adında bir ağaç yaşarmış. Pin, her sabah dallarını güneşe doğru uzatır, iyice gerinir,…
Yıllarca aradım onu. Ama değdi doğrusu. Artık bu paha biçilmez hazine,bir süredir ellerimde. Bunun için küçük bir servetin yanı sıra…
Var olmadığı düşünülebilecek kadar eski bir zamanda, kendisinin bile ücrasında yaşayan, geçimini sağlamak için sokakta bulduğu parçalarla oyuncak yapan bir…
Kendi fasulye sırığını hayal ediyordu Pinokyo. Babası ve ustası olan Gepetto’yu birkaç kez bırakıp gitmişti. Alınacak dersler alınmıştı o maceralardan….
Bugün de geç kalmıştım. Var gücümle koşuyor, sabah altı kırk beş trenine yetişmek istiyordum. İş ararken ulaşımı bu kadar zor…