Evin En Kirli ve Karanlık Tarafı
Git, kapıyı aç. Sadece karanlık varsa bile tıkırdayan, sade boş bir yel varsa bile, sadece hiçbir şey varsa bile git,…
#168: PALYAÇO
Git, kapıyı aç. Sadece karanlık varsa bile tıkırdayan, sade boş bir yel varsa bile, sadece hiçbir şey varsa bile git,…
“Gittiler efendim! Artık Sirlin Sistemi’nde değiller!” Alarm seslerinin arasından Muhabere Subayı kendini zar zor duyurabildi. “Biliyorum!” derken Kaptan’ın yumruğu ana…
Baba olan şeyin akıl hastanesinin karantina odasında kafasını duvarlara vura vura öldüğü günü hatırlamıyorum, başkalarından duydum. Aslında baba olan şeyi…
“Adının anlamını aramakla geçerdi, bir insanın ömrü; eski tanrılara inananlara göre. Bir insanın taşıdığı isim sonunu vaat ederken başlangıcını getirirdi….
Sureh uzun boylu, saçları omuz hizasında kesilmiş biraz erkeksi bir kızdı. Esmer yüzünün üzerinde çizilmiş gibi duran kalın dudakları, çekik…
Çok uzun zamandan beri bununla birlikte yaşıyordu ama artık katlanamadığını hissediyordu. Vücudunun her yerindeydiler her yerinde. Yıkamanın, kazımanın hatta kesmenin…
Düşler ve düşüncelerin derinliklerinde yüzen sakin bir ada gibi görünen aklınızın derin dehlizlerinden sesler getirmişçesine durmuşsam ve şimdi burada bir…
Uzun kızıl saçları beline kadar uzanan, bembeyaz teninde birer yıldızdan farksız duran çilleriyle aynanın karşısındaydı. Öyle sakin öyle dingin duruyordu…
Bulanmış karaltı ve ağır koku, cılız adamı çepeçevre sardığında çaresiz genç adam yoğun mu yoğun bir sıkışıklık hissetti. Biri sanki…
Kapının altından üst üste konulmuş elbezleri çıktı. Biraz sağa kaydı, sonrasında azıcık sola. Sonra birkaç tıkırtı geldi. Derince ama sessiz…
“Bu dünyaya örnektir. Bu ruhun ışığıdır. Bu da ete kemiğe bürünmüşlüğün, Âdem’in vücudunun halidir. Bu ruh ışığı artlarından aydınlattıkça cisimler…
Umutsuzca Alanya Çarşısı’nda yürüyordu Cemre. Çalıştığı otelden çıkarılmıştı. Oldum olası turizme ayak uyduramamıştı. Çünkü dolap çevirmeyi bilmiyordu. Turizmde çalıştığı onca…
Korku ile bekliyordu kendi özel dairesinde. Koskoca prensesin yıllar yılı kral babasının gözdesi olan güzel bir kızın düşeceği bir durum…
“İki harf fazla be çocuk, iki harf fazla…” Hasta yatağında, bir tekerleme gibi, hep bu cümleyi mırıldanıyordu. Her gün kesintisiz…