Ademoğlu
Birdenbire komuta kontrol odasını aydınlatan beyaz ışıklar kırmızıya döndü. Odadaki sessizliği yırtan koşar adımlar, giderek artan bir telaşla odanın tam…
#168: PALYAÇO
Birdenbire komuta kontrol odasını aydınlatan beyaz ışıklar kırmızıya döndü. Odadaki sessizliği yırtan koşar adımlar, giderek artan bir telaşla odanın tam…
Soluk mavi bir anaforun içinde, akışın tatlı senfonisindeki o hassas armoniyle yunmuş yıkanmıştı. Benliğinin tözünden geriye kalan bir avuç toz…
Tuhaftı. Bir o kadar da normal karşıladı Uyator. Bu sabah güne ayın ortasında merhaba demişti. Bunu son zamanlarda abartarak okuduğu…
Köpük köpük koyun dalgalarının arkasında Türdü nehriyle beraber İç Deniz’e akan çoban, nehir ve denizin, koyun çanlarının müjdelediği buluşmasına yakın…
– Danguria Adaları – 1642 – “Theo! Seni tembel teneke, balıklar ayağına mı gelsin istiyorsun?” Sesle birlikte yattığı yerden fırlayan…
Gecenin bir yarısı yanıma geliyorsun. Saçların dağılmış, karanlık gözlerini uyuşturmuş. Gözlerini ovuşturuyorsun beyaz, narin ve yumuşak ellerinle. Sarı lambanın ışığı…
“Söylesene bana deniz kızı,” dedi yeşil gözlü delikanlı. “Masallarda geçen tüm yaratıklar korkunun ve çirkinliğin evladıyken sen nasıl bu kadar…
Gecenin soğuğu insanın hâlâ içini ürpertirken, güneş kafasını uzatmış, etrafa gülümsüyordu. Yosun kokusunun hâkim olduğu havada, denizin sakince kumlara çarpan…
Benzersiz çığlıklarla, yolculuklarında verdikleri kısa molalarında kondukları yerde karınlarını doyurmazlarsa, tiz seslerine hırçın kanat çırpışları da karışır. Evinizin önünde, çatınızın…
Rüzgarın yazı bitirmeye ant içtiği efsunlu bir gece de başlamış ve bitmişti bu hikaye. Uzun boylu, atletik bir delikanlı ile…
“ŞİFACI!” diye öfkeyle gürledi kaptanın sesi. Önündeki çalışmaya dalmış olan genç adam, bu aksi herifin sürekli bağırıp çağırmasına alışkın olduğundan…
Düştüğümden beri aylar geçmişti ve daha da zaman geçecek gibiydi. Belli ki bana söylemiyorlardı. Belki de ömrümün sonuna kadar bu…
– Pardon, bu kahvede Selman Bey diye biri var mi? Beni aşağı köydeki kahveden gönderdiler. Hemen önündeki masada oturan yaşlı…
Sen emanet ne demek bilir misin eşim? Bilseydin, ne var bunda der gibi bakmazdın yüzüme. Şimdi bu sözcük nereden gelip…