9. Yıl Özel: Oncle Cauchemére Öyküleri
Tarihin acıması yok. Yeterince zaman verirseniz herkesi, her şeyi silip süpürerek yoluna devam edecek bir haydut. Aralıksız akan tüm bu…
#165: YAPAY ZEKÂ
Tarihin acıması yok. Yeterince zaman verirseniz herkesi, her şeyi silip süpürerek yoluna devam edecek bir haydut. Aralıksız akan tüm bu…
Bilinci yavaş yavaş yerine gelmeye başlamıştı. Her taraf zifiri karanlıktaydı ama uyanmasının zamanının geldiğini biliyordu. En son hatırladığı kendisini yaratanın…
Charles Hébé, cehennemde haşlanmayı yeğlerdi. Hayatını değiştirecek bir felaketi ya da rüyaların insanların elinden alınacağı bir dünyayı da. Burnunda beliren…
“Öldürmekten bahsediyor! Beni ha! Taş kafalı!” Dışarının keskin soğuğu, sinirle bağrınan adama işlememekteydi. Sıradan bir arkadaş toplantısının dönüştüğü noktaya kinlenmişti….
Herkes kabız olmanın ne anlama geldiğini bilir, yaşamışızdır, bilinen ama ortaya dökülmeyen bir sır gibi fısıltıyla kulaktan kulağa söylenebilir ancak….
Bir park… Sisli bir sonbahar havası… Karşılıklı iki bank… Paltolu, şapkalı, bastonlu bir adam (Michel Fou) sahneye girer. Sıkıntılı görünmektedir….
Rhinau’nun yerel ve tek meyhanesi La Nuit étoilée, Yüzbaşı William Campbell’ın kahkahalarıyla yankılanıyordu. Güneş battığından beri beş bira içmişti, altıncısıysa…
Ruhu bedenden kaçırmak zor iş. Zaman alıyor. Geceleri uyandığımda sonsuza kadar vaktim varmış gibi hissediyorum. Yaptıklarımın diyetini ödemeden gidemem. Klişe…
Motosiklet ıssız sokakta kararsızca durdu. Üzerindeki adam yıllardır yenilenmemiş bozuk asfalta bastı ayağını. Simsiyah kaskını çıkardı. Arkasından esen sert rüzgârla…
“Zahmet olmazsa ben bir şekersiz kahve alayım.” Baktı yüzüme; dudağının bir kenarı orantıyı bozarak yükseldi sanki. Göz çevresi kazayaklarını fütursuzca…
Charles, paltosunun yakasını gözlerine kadar kaldırmış, denizden esen sert rüzgâra aldırmamaya çalışarak yürüyordu. Temmuz ortasında Fransa’nın kuzeyindeki bu küçük kasabaya,…
Kütüphaneler gözden düşüp, insanların pek çoğunun binde bir bile uğramadığı bir kitap mezarlığına dönüşeli niceydi. Kitaplar tozlu raflarda bir zamanlar…
Ben ahırda doğdum. Annemi hayal meyal hatırlıyorum. Tamamıyla siyah bir vücuda ve ela gözlere sahipti. Pek yanımda durmadı, kendi kendime…
Nazar, baktığını ihya eden cinsten bir iblis. Mavi gözlerinden dipsiz bir okyanus taşıyor ve dudaklarındaki cehenneme akıyor. Omuzlarından aşağı dökülen…