Gerçeğin sınırlarını zorlamak, bilinmeyeni keşfetmek ve hayal gücünün derinliklerine yolculuk etmek… Bu ay, sizleri bambaşka dünyaların kapılarını aralamaya davet ediyoruz. “Paralel Evren” teması ile alternatif gerçekliklere doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
Paralel evrenler sadece bilimkurgu yazarlarının değil, aynı zamanda felsefecilerin, fizikçilerin ve hayalperestlerin de ilgisini çeken gizemli bir kavram. Her adımda başka bir olasılığın, her kararda farklı bir dünyanın var olduğu düşüncesi, okuru sınırsız ihtimallerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Bu evrenlerde, tanıdık yüzlerin farklı hikâyelerini, aşina olunmayan kurallarla şekillenmiş dünyaları ve bilinen dünyada hiç yapılmamış seçimlerin olası sonuçlarını keşfedeceksiniz.
163. sayımızdaki öyküler, paralel evrenlerin kapılarını aralayarak sizlere alternatif gerçekliklerin büyüleyici ve kimi zaman da ürkütücü manzaralarını sunacak. Her bir öykü, okurlarımızı farklı bir boyuta taşıyarak, “Peki ya böyle olsaydı?” sorusunun peşine düşecek.
Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi sizleri paralel evrenlerin sonundaki restoranda huzursuz bir akşam yemeğine davet ediyor.
– 610 Nur Dağı – Hira Mağarası adlı öyküsü ile Ufuk Altun
– Abide-i Hürriyet’in Şimşekleri adlı öyküsü ile Melih Eker
– Adam adlı öyküsü ile Selma Uluçay
– Ağaç, Dal ve Yapraklar adlı öyküsü ile Kerem Yıldız
– Asimetrik Paralel adlı öyküsü ile Hekim Ali Babacan
– Ayda’nın Evreninde Buluşma adlı öyküsü ile Feyza Toprak
– Bir Garip Yolcu adlı öyküsü ile Dilay Kütük
– Bir Güne Bin Hayat adlı öyküsü ile Damla Çepel
– Bıçak adlı öyküsü ile Reyhan Alemdar
– Cabarka Prensesi adlı öyküsü ile Sefa Aykent
– Gayb adlı öyküsü ile Ömür Durmuş
– Geçiş adlı öyküsü ile Kürşat Hürmüzlü
– Hasbelkader Bir Evren Yolcusu adlı öyküsü ile Burak Şentürk
– Kısa Bir Ömür adlı öyküsü ile Nurevşan Uslu
– Kukla adlı öyküsü ile Ömür Demir
– Maratondan Kopmamak adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı
– Nervel El Arap adlı öyküsü ile Tuğba Turan
– Oğulluktan Sessizce Çekilmek adlı öyküsü ile Sadık Efe Sarıtunalı
– Paralel Evren Postacısı adlı öyküsü ile Eren Balabanoğlu
– Paralel Kargo adlı öyküsü ile Yiğit Ata
– Saat Kulesi adlı öyküsü ile Sinan Sonlu
– Sağım Solum Sobe adlı öyküsü ile Abdullah Kara
– Solak adlı öyküsü ile Soner Taşkan
– Tanrının Ağı – Rhoedan adlı öyküsü ile Ekin Dağ
– Tavuklu Pilav adlı öyküsü ile Emre Yaman
– Yüzüncü Yıl Mektubu adlı öyküsü ile Selahattin Başboğa
Yeni sayımız için illüstrasyon çizimi bu sefer içimizden birinden, daha önce Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’ne öyküleriyle konuk olmuş Berna Mutlu’dan geldi. Kendisine bu güzel illüstrasyonu için teşekkür ediyoruz.
Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’nin sonraki sayısı için temayı “Nükleer Kıyamet” olarak belirledik.
“Nükleer Kıyamet” temasıyla ilgili öykülerinizi 7 Temmuz 2024 tarihine kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Yolladığınız eserleri Öykü Gönderim Koşulları’na uygun bir şekilde hazırlamayı unutmayın.
Keyifli okumalar dileriz,
Hakan Tunç
Hadi gözünüz aydın arkadaşlar. Elimden geldiğince bazı öyküleri okuyup yorumlamaya çalışacağım. Bu sayının Bilimkurgu olması okuma hevesimi daha da artırıyor. Ben de bir öyküyle katılmak istiyordum ama öykümü başka bir yere gönderdim.
Hayırlı olsun. Bu sayıya öykü yetiştiremedim, bu aylık sadece okuyucuyum.
Çok teşekkürler! Ben de elimden geldiğince tüm öyküleri okumaya çalışacağım.
Bu kadar beklemenin karşılığı bu mu olmalıydı? Öykümün yayınlanmamasının herhangi bir nedeni bile bildirilmedi. Üç ay boyunca her gün bu seçkiyi takip ettim. Yazıklar olsun hepinize.
Biraz sert olmuş… hatta çok sert olmuş. Eminim bir açıklama yapacaklardır. Amatörce yol almaya çalışan bir yerde o Tür gecikmeler hoş görülmelidir diye düşünüyorum.
Bu arada Şükür kavuşturana. Yazan arkadaşlara teşekkürler hepsini okumaya çalışacağım