Binfenli
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar sınıfta. “Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Üstü başı süklüm püklüm. Geldi yanıma hıçkırarak…
#162: PERİLİ EV
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar sınıfta. “Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Üstü başı süklüm püklüm. Geldi yanıma hıçkırarak…
Meraklı ve mütemadiyen fotoğraf makinalı Japon gezginler de, üzerine her an bir yeniçeri mangası hücum edecekmiş ürkekliğiyle tarihi yarımadayı gezen…
Âleme düşen her bir saika[1] paylar şebi[2]. Karanlık aman diler acziyetinden. Dışarıda fırtına hüküm sürerken, mağaranın girintili çıkıntılı duvarlarını titrek…
Ahali toplanmıştı. Bütün meraklı bakışlar onu izlerken, o bu bakışlara aldırış etmiyor, neler yapabileceğini biliyordu. Her şeyi sanki doğuştan biliyordu….
on yedinci yüzyıl, istanbul Günün ağarmasına henüz birkaç saat varken, batı göğü hala gecenin tekinsiz lacivertliğiyle karanlıktı; doğu göğü ise…
“Aşktan yaratıldı Alem; Taştan değil. Adem aşktan yaratıldı; Et ve kandan değil!” 1 Hazer, boğazdan geçen geminin feryadı ile açtı…
“Hep bir ağızdan şarkı söylemesini Sevmez mi acaba gaz maskeleri Ay ışığında?” Orhan Veli Kanık – Bizim Gibi Sıradan bir…
Koca kötü gramafon devasa bir cihazdı. Mağaraların kasvetli ufkunda yükselir, simsiyah bir güneş gibi parlardı. Bir lahza iğnesi düşerdi, büyük…
Dışarıdan gelen sesleri duyduğunda adam yattığı yerden hızla kalktı. Bütün gün çalışmışlar, haftalardır üzerinde çalıştıkları projenin sonuna gelmişlerdi ve akşam…
Kağıtlarını ve hediyelik eşyalarını topladı deri çantasına yerleştirdi. Kendi kendine “Buradaki hayatı da bitiriyorum” diye mırıldandı, deri çantasını omzuna astı…
Mum alevindeki gölgesizliğine hayıflanarak “yapmamalıydım,” dedi iniltili bir sesle. Eriyen mumların arasında gezinirken sürünen kaftanının varlığı kadar var oldu. Zamansız…
Fırtınalı bir akşam, rüzgar bahçe kapılarını söküyor, ulu ağaçlar köklerine tutunmuş, hayvanlar kuytu köşelerde kendilerine siper olsun diyerek dağa taşa…
Hezarfen, zifiri karanlığın içinde hiç bir şey göremiyordu. Kör olmuşçasına tutunacak yer ararken nerede olduğu hakkında en ufak bir fikri…
Ufkun maviye doymamış göğsünü delip geçen Galata Kulesi’ne bakakaldı kadın. Zamanın çarklarına sokulmuş devasa bir çomak gibi geldi karşısındaki bina….